Şapka, çay, gazino, kibrit, sefertası, heykel, rakı, bisiklet, örgü/dantel, televizyon, gazoz, ayakkabı, cımbız, beyaz Toros, gecekondu, radyo, saat… ve daha neler neler…
Cumhuriyet’in 100 yılını hemen herkesin hayatına değen 100 nesne üzerinden okumaya ne dersiniz?
Tarih bazı insanlar için bir tutkudur ama hadi itiraf edelim çoğu insan bayılmaz, anlatımlar sıkıcı gelir, bağlantıların kopuk olduğu art arda bilgi yığını diye düşünür, anlatılanın hayata nasıl dokunduğunu göremez, kendini içinde hissedemez.
Belki bunun sebebi, ortaokul lise sıralarında tanıştığımız resmî tarihin sıkıcılığı ya da son yıllarda üzerimize boca edilen çoğu zaman “mesaj kaygılı” tarihi dizilerin etkisi…
Gelinen nokta, geçmişi merak etmeyen ya da sosyal medyada karşısına çıkan üç cümlelik hap bilgilerle doyan yeni kuşaklar…
Peki, ya tarih böyle anlatılmasaydı?
Başka türlü bir tarih anlatımı
100 Sene 100 Nesne kitabı tam da bunu yapıyor; içinde acı tatlı anıların, duyguların, bazen şarkıların, türkülerin, filmlerin, mizahın da yer aldığı, içinde kesinlikle kendinizden bir şeyler bulacağınız, başka türlü bir toplumsal tarih anlatımı sunuyor.