Yılın sonu geldi. Böyle zamanlarda insanlar, firmalar, hatta dijital platformlar bile yılın değerlendirmesini yapma ihtiyacı hissediyor. Firmalar yıl sonu özetlerini çıkarıp kâr zarar hesaplıyor. Dijital müzik platformları bize yıl boyunca en çok dinlediğimiz parçaları, sanatçıları gösteriyor. Bizler de aslında nasıl bir yıl geçirdiğimizi bir gözden geçirme ihtiyacı duyuyoruz.
İnsanın yaptığı en zorlu yolculuklardan biri kendi iç dünyasında gerçekleşen olabilir. İç dünyanızda 2024 özeti yapsaydınız, nelerden bahsederdiniz? Bu soru ilk bakışta oldukça kapsamlı gelebilir ve bu iç yolculuğa nereden başlayacağınıza karar vermekte zorluk çekebilirsiniz.
Socrates “Gerçek bilgi hiçbir şey bilmediğimizi bilmektir” demiştir. Oysa hayatı boyunca öğrencilerine soru sorarak cevabı kendilerinin keşfetmelerine yardımcı olmuştur. Çünkü Socrates’e göre bir cevabı bulmak için gerekli akıl yürütme yöntemlerini öğrenmek, nihayetinde ulaşılan cevap kadar önemlidir. Yani varacağınız yer kadar yapacağınız yolculuk da önemlidir.
Bu yazı iç dünyanızda 2024 yılına dair bir yolculuk yapmanıza yardımcı olmak amacıyla yazıldı. Bu yazıdaki sorular kendi içsel süreçlerinizi daha derinden incelemenize yardımcı olmak amacıyla hazırlanan sorular. Bakalım bu sorularla harekete geçen zihniniz sizi nerelere götürecek?
Nasıl bekledin?
2024’te nelerin olmasını bekledin? Bu, nasıl bir bekleyişti? Sabırsız mıydın? “Neden olmuyor, ya olmazsa” gibi endişeli bir ruh hali içerisinde miydin? Yoğun bir beklenti içine girerek mi bekledin? Neyi beklediğini bilerek mi bekledin? Yoksa tamamen bir belirsizlik içerisinde, burnunun ucunu dahi göremeden mi bekledin? Tüm bu bekleme sürecinin ne kadar önemli bir deneyim olduğunu bilerek ve deneyimlerek, huşu ve tatlı bir merak içinde mi bekledin? Yoksa bir an önce beklediğine ulaşma telaşıyla, gerginlik içinde mi bekledin?
Gün sonunda ne beklediğimizden çok nasıl beklediğimizin önemli olduğunu kavrayabildin mi? Herhangi bir beklentiden bağımsız bir şekilde beklemeyi öğrenebildin mi?
Ne aldın, verdin?
2024 yılında hayattan, çevrendeki insanlardan ne talep ettin? Peki bu taleplerini alabildin mi? Aldıysan nasıl aldın? Aldıklarını nasıl kullandın? Alamadıysan neden alamadın? Halen almak istiyor musun?
Peki 2025’te almayı başarabilmek için neyi daha farklı yapacaksın?
2024 yılında alma verme dengesini kurabildin mi? En az aldığın kadar verebildin mi? Alabilmek ve verebilmek birer beceridir. Bu yıl bu açıdan becerikli miydin?
Kime, ne verdin? Niye ona onu verdin? Ve nasıl verdin? Vermek sana nasıl hissettirdi? Verince eksildin mi, çoğaldın mı? Paylaşmak çoğalmaktır, bunu hissedebildin mi?
Kendi ihtiyaçların kadar çevrendekilerin, doğanın ihtiyaçlarını da gözetebildin mi? Kendine, çevrene, doğaya karşı nazik miydin? Bir karar verirken olabildiğince çok canlının yararını gözetebildin mi? Gücünü kullanırken gözettiğin sadece kendin veya yandaşların mıydı? Seninle aynı fikirde olmayanları, güç sahibi olmayanları, koruman-kollaman gereken varlıkları da gözetebildin mi?
Ne öğrendin?
2024’te hayat sana ne öğretmeye çalıştı? Öğretisini alabildin mi? Ne öğrendin?
Eğer bu soruların cevabını ararken zihnin 2024’te okuduğun kitaplara, aldığın kurslara gidiyorsa zihnini geri çağır ve doğru yerlere bakmasını sağla: Sana 2024 yılında hayat hakkında en çok bilgiyi öğreten deneyimin hangisiydi? Örneğin, en büyük hayal kırıklığını hatırlamaya çalış. Çünkü hayal kırıklığı bir beklentimiz karşılanmadığı zaman ortaya çıkan bir duygudur ve beklentilerimizi veya bunları karşılama yöntemlerimizi gözden geçirmemiz için bize kıymetli bir öğreti sunuyor olabilir. 2024’teki hayal kırıklıklarından neler öğrendin? Bu öğrendiklerini hayatına nasıl diktin veya nasıl dikmeyi planlıyorsun?
Yeni deneyimlere, bilgilere kapın açık mıydı? Güvenli alanın dışına çıkabildin mi? Peki o alanın dışına çıkınca ne gördün? Gördüklerin sende neler düşündürdü, seni nasıl hissettirdi? Yeni bir öğreti geldiyse bunu nasıl karşıladın? Kendine katabildin mi? Bu bilgi bir üst versiyonunu deneyimlemek açısından sana yardımcı olabilir mi?
2024 yılında çevrendekilere ne öğrettin? Nasıl öğrettin? Bu bilgiyi onlar mı almak istediler, sen mi bu bilgiyi almaları gerektiğini düşündün? Sence bu bilgiyi aldılar mı? Almadılarsa neden almadılar? Halen almaları gerektiğini düşünüyorsan, bunu onlara daha farklı nasıl öğretebilirsin?
Yolculuğunun odağında ne vardı?
İnsan değerleriyle var olur ve hayatını sürdürür. Değerler bizi biz yapan, hayatımızda önem ve öncelik verdiğimiz konulardır. Başarı, aile, dostluk, sevgi, sağlık, etik, ahlak, vicdan gibi.
Oysa bazen değer odaklı yaşamak yerine, hayatın koşturmacası içerisinde kaybolup hedeflere yönelik yaşar hale gelebiliriz. Başarılarımızı aldığımız unvanlarla ve terfilerle ölçmeye, dostluklarımızı sosyal medyadaki beğenilme sayılarına göre değerlendirmeye, bize dayatılan etik ve ahlak kurallarını sorgulamadan giyinmeye başlayabiliriz.
Bu durum hayatı bir “yapılacaklar listesi” gibi yaşamamıza; yanına tik atılan her maddeden sonra “Eee, peki şimdi sırada ne var” deyip yeni bir hedefe doğru (üstelik o hedefi gerçekten isteyip istemediğini sorgulamadan) koşmaya başlamamıza neden olabilir. Hedef odaklı yaşamaya başladığımızda bir süre sonra hayatta kendimizi aslında hiç de istemediğimiz bir yerde bulabiliriz.
2024’teki yolculuğunu değerlerine odaklı bir şekilde yapabildin mi? Seçimlerini yaparken değer odaklı mıydın, hedef odaklı mı? Belirlediğin hedefler değer odaklı bir yaşam sürmene aracı olacak hedefler miydi? Değerlerinle çelişen hedeflerin var mıydı? Bu çelişkiyi nasıl giderebilirsin? 2025’te değer odaklı yaşamak için neyi farklı yapman işe yarayabilir?
2024’te ruhsal topraklarına ne ektin?
Hiçbirimiz ruhsal anlamda durağan değiliz; sürekli yenileniyor ve değişiyoruz. Tüm bu değişim süreci elbette bir çırpıda olmuyor. Hele de insan ruhu gibi hantal bir yapıdan bahsediyorsak.
Bizler geçmiş öğretileri kolay unutmayan, eski olandan kolayca vazgeçemeyen, yeniliklere karşı özellikle başlangıçta temkinli yaklaşan ruhlara sahibiz.
Bu, evrimsel açıdan bizleri avantajlı duruma soktuğu için böyledir: Atalarımız tarafından geçmişte deneyimlenmiş, sınanmış ve tüm testlerden geçip bize aktarılmış olan bilgi daha güvenli olduğu için o bilgiye inanma eğilimindeyiz.
İşte bu hantal ruhlarımız, çevresel şartlar değiştiği zaman bu değişime ayak uydurma konusunda hızlı bir tepki veremiyor. Ama değişimin kaçınılmaz olduğu durumlarda harekete geçip kendini yenileyebiliyor. Fakat bu değişimin olabilmesi için öncelikli olarak ruhsal topraklarımıza bazı tohumlar ekmek gerekli.
2024’te ruhsal topraklarına neler ektin? Neden o tohumları ektin? Nasıl bir ürün almayı bekliyorsun? Ekinler büyüsün diye gerekli sulamayı, bakımı yaptın mı? Ne sıklıkta sulama yapman gerektiğini biliyor musun? Hasat zamanını kestirebiliyor musun? Peki ne zaman? Bu tohumlar büyüyünce yeni versiyonuna nasıl katkıda bulunacaklar? Geçmişte ekip büyüttüğün tohumlarla ilgili deneyimlerini bu tohumlar için kullanabilir misin?
2025’te neyi değiştirmen gerekiyor?
Her bir başlangıç bir değişim fırsatıdır. Yeni bir yılın başlaması da öyle. Bu sorular eşliğinde çıktığınız iç yolculuğunuz sayesinde yeni yılda kendinizle ilgili nasıl bir değişim yapma ihtiyacı içinde olduğunuzu fark edebilirsiniz. Ve bu değişim için atmanız gereken adımları da görebilirsiniz.
Nasıl ki teknolojik aletler ilk çıktıkları şekilleriyle kalmıyor, sürekli bir üst versiyonları piyasaya sürülüyorsa, insanoğlu da sürekli değişim geçirip bir üst versiyonuna geçiyor. Bu geçiş, çoğunlukla eski olan güncelin ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiğinde gerçekleşiyor.
Bir üst versiyona geçerken eskisinin güncel için gerekli olan kısımları varsa onları olduğu gibi alıyoruz. Eski sürümün revizyon gerektiren özelliklerini törpüleyerek yeni halimize katıyoruz. Bazı özelliklerimizi ise tamamen değiştirmemiz gerekiyor. Çünkü onlar güncel hayatta bizi zorlayan ve mutsuz eden özellikler oluyor.
Bu soruların rehberliğinde yapacağınız içsel keşifle yeni yıl için yeni versiyonunuzu hazırlamanız ve 2025’te hayata aktarmanız ümidiyle…
