44. İstanbul Film Festivali, 11-22 Nisan tarihleri arasında İstanbul’un dört bir yanında sinemaseverleri bir araya getirecek. 

Evet, yine filmler konuşulacak, ışıklar yine kararıp hikâyeler başlayacak ama bu kez fonda bir başka uğultu da var. 

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibinin yolsuzluk ve terör suçlamasıyla tutuklanması, özgürlük ve demokrasi talep eden yüzbinlerin 19 Mart’tan bu yana çeşitli eylemlerle ses yükseltmesine sebep oldu.

İşte sokaklardan gelen bu ses, bu seneki Film Festivali’nin de bir nevi arka fonu…

Hâlâ cezaevinde tutuklu bulunan yüzlerce üniversite öğrencisi varken sinemayla kurulan bağ da kaçınılmaz olarak değişiyor. Birlikte bir şey izlemek, birlikte düşünmenin, birlikte susmanın bir biçimine dönüşüyor.

44. İstanbul Film Festivali, tam da böyle bir zamanda açıyor perdelerini. Şehir bir film haritasına dönüşüyor. Ve o harita, bu yıl biraz daha dikkatli çiziliyor.

“Nerdesin Aşkım?” nerede?

Biraz belirsizlik, fazlasıyla yorgunluk ve bir çeşit toplumsal ağrının içinde, festival programı sessiz ve sakince açıklandı.

Bugünlerde eski rutinleri, alışkanlıkları ve zevkleri sürdürmek zor olsa da sinema, bir araya gelmenin, hissetmenin ve düşünmenin de bir yolu. 

İKSV’nin yaptığı açıklama ise net: “Sanatın ve sanatçıların toplumsal diyalog ve demokratik değerler için taşıdığı önemin bilincindeyiz.”