Bir Oscar gecesi daha geride kaldı. Neler oldu neler… Aday olduğu 12 daldan yedisini kazanan Oppenheimer gecenin şampiyonu oldu.
Christopher Nolan muradına erdi. Robert Downey Jr. ve Emma Stone kariyerlerini taçlandırdılar.
Ama gecenin en çok ses getiren ödül konuşmaları parlayan yıldızlardan değil, İlgi Alanı ve Mariupol’da 20 Gün filmlerinin yönetmenlerinden geldi.
Gelin törene gidelim…
Gece başlıyor
96. Akademi Ödülleri’nin yıllarca unutulmayacak bir Oscar gecesine dönüşmesi için tüm şartlar mevcuttu.
Bir kere, son on yılın belki de en güçlü, en renkli filmleri anlaşmışçasına 2023’te sinemalara çıkmış, hepsi Oscar’a el sallamaya başlamıştı. Diğer yandan pandemi de, sunucusuz törenler de atlatılmıştı.
Oscar’ları tüm dünyada konuşulur kılan siyasi gelişmeler de fazlasıyla mevcuttu. Fakat baştan söylemeli ki, eğlenceli, pırıltılı, akıcı ama bazı detaylar dışında sürprizsiz ve konuşmalara gelince de biraz “altı boş” bir tören izledik.
Oscar törenlerine o sene ödül alan filmlerin ruhunun sindiğini düşünmüşümdür hep. Oppenheimer filminin o donuk, mesafeli hali de bu yılki törene bulaşmış gibiydi.
Jimmy Kimmel’ın esprileri de, adayları sunan sanatçıların anons metinleri de soğuk ve tutuktu. Diğer yandan Oppenheimer’ın o çok iyi hesaplanmış kurgu matematiği de törene yansımıştı; son yılların en tıkır tıkır işleyen törenine şahit olduk. Ama tabii bu şaşırtmacası olmayan bir akıştı. Oppenheimer’da bir sonraki sahneyi nasıl biliyorsak, bir sonraki ödülü hep tahmin ettik.
Bu senenin sürprizi sanırım hiç sürpriz olmamasıydı.
Ya da Jimmy Kimmel’ın Matt Damon hakkında espri yapmaması!
Dolby Theatre’ın etrafında törenin biraz gecikmesine sebep olacak kadar büyük bir barış eylemi yapılırken o atmosferin içeriye minimum dozda sızmasını da, Oppenheimer’ın Japonya’da yaşanan dehşeti tek bir sahne dışında göstermemesi ya da Auschwitz’i yanı başında görmezden gelenlerin anlatıldığı The Zone of Interest’in hikayesiyle örtüştürebiliriz.