“Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.”
Mustafa Kemal bu sözleri 1925’te patlak veren Şeyh Sait İsyanı’ndan hemen sonra sarf etti. Ardından aynı yıl 30 Kasım’da tekke ve zaviyeler kapatıldı.
Şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik gibi unvanlar kaldırıldı. Ancak tarikatlar hiçbir zaman yok olmadı.
Peki tarikatler neydi, ne olmuşlardı ve dirençleri nereden geliyor?
Günün özgür düşünce yuvaları
Selçuklu ve Osmanlı devirlerinde, tekkeler - günün koşullarında - birer özgür düşünce yuvasıydı.