Fayn Haftalık en güzel cumaların sizin olmasını diliyor ve olan biteni anlatmaya hızla başlıyor.
Adını sen koy süreci
Zamanının yıldız dizisi “Lost” bu kadar bol keseden ters köşe atmadı. Shyamalan filmlerinin sürprizleri böyle şaşırtmadı. “Dark” dizisinin gitleri gelleri böyle dudak uçuklatmadı. Kurgu dünyası uçtu, kaçtı, zorladı ama bir Devlet Bahçeli etmedi. “Dün dündür, bugün bügündür, yarın kim bilir nedir” konseptinin ev sahibi Devlet Bey yine beklenmedik yerden geldi. Abdullah Öcalan’ı Meclis’te konuşurken görmek istediğini beyan etti. Bahçeli bu sefer de ‘Kürt Sorunu’nun çözümü için yeni bir girişimi mi ateşledi? Henüz adı konulmayan tartışma ne kadar sahici? Kim ne kadar içinde? Neden şimdi? Kolay olmayacağı TUSAŞ’a düzenlenen saldırıdan da belli. Fayn Ankara muhabirinin analizi için sizi böyle alalım.
Neydi, ne oldu, ne öldü?
Hayatımızın bir döneminde ondan “Hocaefendi” diye bahsetmemek sıkıntı teşkil ediyordu. Giderken “Terörist” ve “Hain” sıfatlarıyla gitti. Erzurum’un Korucuk Köyü’nden Pensilvanya’ya uzanan ve arada Türkiye’deki pek çok hayatı karartan bir hayat hikayesi dinlemek isterseniz sıkı bir Fethullah Gülen portremiz var.
Kendi gitti mağdurları hâlâ mağdur
Gülen’in emniyet, ordu ve yargıdaki ağı sayesinde sahte belge ve delillerle bugüne kadar yüzlerce kişi yargılandı ya da hapse girdi. Bazıları intihar etti, bazıları kariyerinden oldu, bazılarının psikolojisi bir daha düzelmemek üzere bozuldu. Üstelik Gülenci polis ve savcıların hazırladığı dosyalar nedeniyle hâlâ içeride olanlar da var. Hatırlıyoruz.