Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından nüfusunun yüzde 90’ından fazlası deprem kuşağında yaşayan Türkiye’nin afet yönetimindeki eksiklikleri tüm çıplaklığıyla ortalığa saçıldı. 

Afet öncesi alınması gereken önleyici tedbirler alınmamıştı. Afet sırasında hızla atılması gereken adımlar aksadı. Enkaz altındaki insanlar ve yakınları, afet yönetiminin en kritik saatlerinde bir başına ve çaresizdi.

Ancak aksamayan bir şey vardı. Enkaz altında binlerce insan varken, dikkatleri başka yöne çekmeye çalışan propaganda makinesi tıkır tıkır işledi.

Peki resmi propaganda ile kutuplaşmayı beslemeden nasıl baş edebiliriz?