Osmanlı Devleti’nin son yıllarında dünyaya gelen bir kız çocuğu… Müslüman, kültürlü ve okuryazar bir ailenin kızı…

Yıllar içinde tiyatro için verdiği mücadelesi ve tek isteği sahnede olmak olan bir kadının son Osmanlı’dan yeni Cumhuriyet’e uzanan hikâyesi, o kız çocuğunu herkese tanıttı.

Afife Jale’nin sayılı röportajından geriye kalan belki de en vurucu sözü “Tiyatro varsa ben varım” olabilir. 

Şimdi onu daha çok tanımamıza ve bu hikâyenin dilden dile dolaşmasına bir vesile daha var. Afife Jale artık hayatta değil, ama onun adını taşıyan ve kapalı gişe oynayan tiyatro oyunu Afife, varlığını tiyatroyla tanımlamış bir kadının yaktığı fenerin, günümüze de yansımasını sağlıyor. 

Hayat amacını küçük yaşta fark etmiş bir kadın

Afife Jale 1902’de, İstanbul’un Kadıköy semtinde dünyaya geldi. İçine doğduğu Osmanlı İmparatorluğu o yıllarda son dönemlerini yaşıyordu.