Abim ile çocukken de gençlik yıllarında da çok hep yakındık. Sonra ayrı şehirlerde yaşamaya başladık. Onu çok özlüyorum, özellikle de sabaha kadar süren muhabbetlerimizi.

Eskisi kadar olmasa da her fırsatta bir araya gelmeye çalışıyoruz. Ama artık sohbetlerimiz hiç eskisi gibi değil. Tartışır hatta neredeyse kavga eder olduk. Çünkü konu illa memleket meselelerine kayıyor ve ben ondan duyduklarıma hem inanamıyor hem de artık tahammül edemiyorum.

Benim insanlara saygılı, nazik, şeker gibi abim konu mülteciler olunca adeta bir canavara dönüşüyor. Adam azılı bir mülteci düşmanı oldu çıktı. İnanılmaz şeyler söylüyor. Hatta bir keresinde işi bazı etnik grupları yok etmek gerekire kadar vardırdı. Hitler’e hak verdiğini bile söyledi.

Halbuki dediğim gibi iyi bir insandır. Fakat ben artık bu tartışmalara dayanamıyorum ve her seferinde kırgın ayrılıyoruz. Sığınmacılar için bunları söyleyen eğer abim değil de mesela bir komşum olsaydı, kesinlikle ondan uzak dururdum.

Ona bu tip konuşmalardan rahatsız olduğumu da söyledim ama bana liboş diyor ve bu hassasiyetimi dikkate almıyor. Acaba abimle ilişkilerimi nasıl düzenlemeliyim?

**

Değerli okurumuz,

Sizin hikâyeniz de daha öncekiler gibi birkaç yönden incelenebilir. Öncelikle konuyu doğru bir zeminde değerlendirebilmek için gelin isterseniz kullandığınız bazı kavramları netleştirelim.

Sığınmacılar, mülteciler ve etnik gruplar

Bir süredir toplumda tartışıldığı üzere ‘mülteci’ ve ‘sığınmacı’ kavramları arasında bir fark var. Tabii bu fark ahlaki normlardan değil önemli ölçüde hukuki hatta yasal düzenlemelerden kaynaklanıyor. ‘Sığınmacı’ kavramı, politik görüş ayrılıkları, can güvenliği, savaş ve benzeri nedenlerle vatandaşı olduğu ülkeyi terk edip başka bir ülkeye sığınan, yeni geldikleri ülkenin vatandaşı olmayan, uluslararası koruma için başvuru yapmış ve henüz sonuç almamış insanlar için kullanılıyor ve bu yasal bir statü. Mültecilik de yasal bir statü. Yine benzer nedenlerle başka bir ülkeye sığınmış ancak bir adım ileriye giderek sığındıkları ülkenin vatandaşlığına kabul edilmiş insanlara ‘mülteci’ deniyor.