Geç saatlere kadar oturduğum bir gecenin ertesinde zırıl zırıl çalan telefonuma uyandım, telefondaki arkadaş kendi meselesini anlattıktan sonra “Kanka Instagram’ı da kapatmışlar haberin olsun” deyince ayıldım. 

Tam olarak kapanmamıştır, azcık kapanmıştır, birazdan açılır diye beklerken sekiz gün sürdü bu kısmi yasak.

Kısmi diyorum çünkü ülkenin yarısı yasağı delerek uygulamayı kullanmaya devam etti. 

Bir milyonun üzerinde takipçiyle kullandığım Instagram’ın kapatılmasına kendimce tepki gösterdim, çünkü hukukçular keyfi işleri sevmez.

“Oo avukat bey keyfi değildi” diye itiraz edenlere temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlandırılabileceğini anlatmakla uğraşmak yerine engeli basıp geçtim.

Çünkü günümüzde ne bildiğinizin bir önemi yok, bir ekonomiste ders veren sosyal medya kullanıcısına da bir hukukçuya hukuk anlatan düz vatandaşa da her saniye rastlamak mümkün. 

Türkiye’nin en önemli eğlence ve ticaret noktalarından biri kapandı ama kimseden gerçek manada bir ses çıkmıyor. Üşenmedim, ana muhalefet liderinin paylaşımlarına bakayım dedim; yedi tane Paris olimpiyatı, bir tane Beşiktaş süper kupa galibiyeti tebrik X’i, bir tane kadın kolları seçimi tebriği derken arada hafiften bir yasak eleştirisi.