Fayn’da yepyeni bir köşe başlıyor. Adı ‘Ahlak Bekçisi’.
Bakmayın adına. Ahlak bekçiliği kimsenin haddi değil. Çünkü ahlaki değerler hem kimsenin tekelinde olamayacak kadar toplumsal, hem de herkesin tercihlerine göre değişebilecek kadar bireysel.
Kendi içinde çelişen bir cümle kurdum gibi duruyor ama inanın öyle değil. Çelişik değil de karışık diyelim. Zaten insana ve eylemlerine dair hangi kavram karışık, karmaşık hatta çapraşık değil ki?
Bu yazının esas amacı, ‘Ahlak Bekçisi’ köşesinde neler yapacağımızı anlatmak ama gelin önce şu karmaşayı çözmeyi deneyelim.
En baştan söyleyeyim, hiç kolay bir iş değil. Matematik ya da geometri değil ki bu; değişmez evrensel kurallara bağlı olsun, her problemin sadece bir doğru yanıtı olsun. 7+8=15’tir ve bu tartışmaya açık değildir. Ya da üçgenin iç açılarının toplamı 180 derecedir ve bu kural evrenin neresine giderseniz gidin, tarihte hangi döneme bakarsanız bakın değişmez, hiç kimse de değiştiremez.
Ama ahlak öyle değil işte.
Ahlaki değerler toplumdan topluma, zamandan zamana hatta kişiden kişiye değişebiliyor. Öyle ya… Bir Fransızla bir Türkün değerleri ya da bir Rusla bir Japonunki aynı mı? 18. yy’da yaşamış bir Amerikalıyla bugünkü Amerikalı aynı değerlerle mi yaşıyor? Peki sizin ahlaki değerlerinizle yan komşunuzunkiler ne kadar örtüşüyor? Karmaşayı çözelim dedik ama iyice karıştı ortalık değil mi? Bir dakika… Valla toparlayacağım.