ABD ve birçok Avrupa başkenti, Nisan’ın ilk hafta sonunda uzun bir süredir benzerini görmediğimiz organize bir protesto gösterisine sahne oldu.
ABD’nin tüm eyalet başkentlerinde, yani 50 başkentte yönetim binaları önünde, parklarda, caddelerde, özetle ülke genelinde 1200 farklı noktada toplanan - bu ifade henüz teyit edilmiş değil ancak organizatörlerin daha sonra söylediğine göre - milyonlarca kişi, Amerikan hakları ve özgürlüklerine indirilen darbeye karşı sloganlar attı.
‘‘Ellerini çek!’’ ortak başlığıyla düzenlenen bu protestolarda, ABD Başkanı Donald Trump’ın ve teknoloji devi şirketlerin sahibi, dünyanın - kelimenin gerçek anlamıyla - en zengin insanı ve yeni Trump yönetiminin ‘gönüllü çalışanı’ Elon Musk’ın demokrasiye uzattıkları eli çekmeleri istendi.
Kanada, Meksika, Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerin büyük şehirlerinde de aynı temayla ilgili protesto gösterileri vardı. Hem buralarda yaşayan Amerikalılar hem de liberalizmi ve demokrasiyi önemseyen Avrupalılar sokaktaydı.
Organizatörler, dünyanın her yerinde sokağa çıktık ki sesimizi duyduklarından emin olalım, dedi.
Dünyanın en zengin insanı, milyonlarca ihtiyaç sahibini ortada bıraktı
Gerçekten ne istiyor bu insanlar? İstekleri, pankartlarında da yazdıkları gibi, ‘milyarderlerin gücü acımasızca ele geçirmesini’ önlemek. Zira bu milyarder, yani Elon Musk, sözde Amerikan vergi mükelleflerinin omzundaki yükü hafifletmek için kamu harcamalarını üçte bire indirme sözü verdi. Trump’ın Ocak 2025’te ikinci kez Beyaz Saray’a geçmesinin ardından kurduğu Hükümet Verimlilik Bakanlığı (Department of Government Efficiency - Doge) başına Elon Musk geçti. Maaş almadan gönüllü başladığı bu pozisyonda gönlü ne isterse, yani aslında kendi çıkarları doğrultusunda binlerce hükümet çalışanını çat diye işten çıkardı, göçmenlerle, maddi ihtiyaç sahipleriyle, LGBTI+ aktivistleriyle, kadın hakları gruplarıyla çalışan hükümet ofislerini kapattı ya da bütçesini kıstı. Farklı ülkelerde sağlık, gıda, ilaç, temiz su gibi temel ihtiyaçlara erişemeyen ve hayatta kalmak için bu fonlara delicesine ihtiyaç duyan halklarla çalışan USAID’e de ciddi kısıtlamalar geleceğini açıkladı.