Yüzde 140’a varan hiperenflasyon, devasa kamu borçları, gerileyen bir ekonomi, yolsuzluk ve gelir adaletsizliği…

Yıllardan beri bu sorunlarla boğuşan Arjantinliler, 2023 yılının aralık ayında sürpriz bir karar vererek radikal bir aşırı sağcıyı başkan seçti: Javier Milei’yi.

Onu iktidara taşıyan, yıllardır süren bu çöküşü “şok tedaviyle” tersine çevirme, devletin sağlık sektörüne harcadığı parayı azaltma, eğitim ve çevre bakanlıklarını kaldırma, vergileri ve kamu harcamalarını düşürme, hükümet harcamalarını finanse etmek için kontrolsüzce para basan merkez bankasını kapatma sözü oldu.

İklim değişikliğini inkâr eden, kürtaj haklarının sınırlanması gerektiğini düşünen, silah kontrolü yasalarını gevşetme vaadinde bulunan Milei’in iktidarda geçirdiği bir yılın sonunda, enflasyon düştü ama son 40 yılda yüzde 25 olan yoksulluk oranı yüzde 53’e çıktı.

“Devletten nefret ediyorum” diyen Javier Milei kim?

Milei, kamuoyunda gözükmeye başladığından beri tartışmalı bir siyasetçi olacağının sinyallerini veriyordu. Dağınık ve kurt adama benzeyen saç stili ile Boris Johnson ve Wolverine’ye bile benzetildi

Alışılmışın dışında fikirleri sayesinde televizyon ve radyo programlarında ünlenen Milei, 2021 yılında şu anda da mensubu olduğu Özgürlük Gelişimi Partisi’nin cumhurbaşkanlığı ön seçimlerini kazandı. Şu an ise partisi, senatodaki koltukların sadece %10’unu kaplıyor

Milei, liberalizmin babası olarak bilinen John Locke’nin siyasi felsefesini temel aldığını söylüyor. Locke, devletin sadece vatandaşların hayatını ve malını korumakla yükümlü olduğu “minimal devlet” fikrini savunuyor. 

Geçen ay katıldığı bir podcast’te söylediği “Devletten nefret ediyorum. Şiddetten nefret ediyorum.” sözü onun “anarko-kapitalist” bakış açısını iyi özetliyor.