Sevgili Ahlak Bekçisi,
Son zamanlarda çok yakın bir arkadaşımla ciddi bir sorun yaşamaya başladım. Açıkçası bu konuda ne yapmam gerektiğini bir türlü kestiremiyorum. Bu yüzden size yazıyorum, belki sorunu çözmem için bana yardım edebilirsiniz.
Öncelikle, bahsettiğim yakın arkadaşım aynı zamanda komşum. Ev değiştirmemiz gerektiğinde arkadaşım kendi oturduğu sitede hatta onunla aynı binada kiralık bir ev buldu bize. Hem evi beğendik hem de arkadaşlarımızla aynı apartmanda oturacağız diye çok sevindik. Bu arkadaşım ve eşi sadece benim değil, eşimin de yakın arkadaşı. Yani ailece iyi görüşüyoruz. Daha doğrusu öyleydi…
Aslında sorun hem arkadaşımız hem de komşumuz olan çiftin arasının açılmasıyla başladı. Aralarındaki sorun zamanla büyüdü ve boşanma aşamasına geldiler. Bu süreci atlatmakta zorlanan ve depresyona giren arkadaşıma da destek oldum. Günler, geceler geceler boyunca dertlerini dinledim. Bu benim için sorun değil. Arkadaşıma destek oldum ve bundan da mutluluk duydum açıkçası.
Ancak arkadaşımın eşi boşanma süreci henüz tamamlanmadan evi terk etti ve benim de arkadaşımla şimdilerde yaşadığım sorunum o zaman baş gösterdi. Eşi gittikten sonra depresyonu iyice ağırlaşan arkadaşım hem kendine zarar vermeye hem de çevresini rahatsız etmeye başladı. İki aydır neredeyse uyanık olduğu her saniye içiyor ve hiç ayık gezmiyor. Bu kendine verdiği zarar. Ama bununla da kalmayıp gece demeden, gündüz demeden son ses müzik dinliyor.
Bütün apartman hatta sitede diğer binalarda oturanlar bile şikâyetçi bu durumdan. Kaç kez polis çağırdılar, ama bir şey değişmedi. Polis uyarıyor sonra da gidiyor. E ne yapsınlar? Adamı yüksek sesle müzik dinliyor diye tutuklayacak halleri yok. Defalarca arkadaşım ve diğer komşular arasında kaldım. Arkadaşımın davranışında savunulacak bir yan yok ama en azından diğer komşuları sakinleştirmek için uğraşıp durdum.
Ama artık ben de dayanamıyorum. Diğer komşular gibi artık benim de polis çağırasım var. Gece uykuları haram oldu. Gündüzleri uykulu gezmekten bitap düştüm. Başlarda nazikçe uyardım, ama pek bir değişiklik olmadı. Sonra, daha doğrudan bir şekilde konuştum, fakat yine de pek bir fark olmadı. Her gün aynı şeyi yaşamak, beni gerçekten zorlamaya başladı. Gecelerim artık onun dertlerini dinlemekle değil, onu sakinleştirmekle geçiyor. Bu yüzden benim de psikolojim bozuldu artık. Bu problem yüzünden bizim evde de huzur kalmadı. Gece geç saatlere kadar arkadaşımla ilgilendiğim için eşim de isyan bayrağını açtı ve birkaç kez sırf bu yüzden tartıştık.
Neyse… Fazla uzatmadan sadede geleyim.
Ben bu kişi çok sevdiğim bir arkadaşım olduğu için kendimi ona karşı sorumlu hissediyorum ve yardım etmem gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca ona minnet borcum da var. Biz zor durumdayken bize çok uygun fiyata oturduğumuz evi bulup buraya taşınmamızı sağladı.
Ama inanın artık dayanılacak gibi değil. Kendimi ahlaken ona karşı sorumlu hissediyorum ama artık işler o raddeye geldi ki arkadaşım yüzünden hem aile huzurumu kaybettim hem de komşularımla kötü olmaya başladım. Arkadaşım ve komşularım arasında kalmaktan çok yoruldum. Üstelik komşularım bence sonuna kadar haklı ama ben sırf kendimi ona karşı sorumlu hissettiğim için komşularımın karşısında aslında haksız bulduğum arkadaşımı savunuyorum.
Hak vermediğiniz bir insanı savunmak inanın o kadar zor ki. Bir kere inanmadığınız, hatta yanlış bulduğunuz şeyleri savunmak zorunda kalıyorsunuz. Bu da beni çok yoruyor. Bu durumun benim açımdan bir ahlaki problem olup olmadığını söylerseniz, öyleyse de nasıl çözebileceğim konusunda yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
Saygılarımla,
T. Ç.
**
Değerli okurumuz,
Yaşadığınız ahlaki ikilem bence çözülmesi çok zor bir problem değil. Tabii bu sevginizi ve arkadaşlığınızı ahlakın üstünde görmediğiniz sürece…
Hepimizin sahip olduğu değerler vardır. Arkadaşlık kavramının kendisi bir değerdir mesela. İnsanın arkadaşına karşı kendisini sorumlu hissetmesi de öyle. Zor durumda olan bir insana destek olmak da önemli bir değer. Ve siz bunların hepsine önem veriyorsunuz. Çok güzel…
Ama bunların da üzerinde değerler var hayatımızda. Sadece iki kişi arasındaki ilişkiyi belirlemek ve düzenlemekle kalmayan, ilişkileri toplumsal seviyede tanımlayan ve düzenleyen değerler. Daha kısa tanımıyla ahlaki değerler.
Siz hangi değerlerin peşindesiniz?
Sizin arkadaşınıza karşı hissettiğiniz sorumluluk ve bunun gereklerini yerine getirmeniz ikiniz arasındaki ilişki bağlamında takdir edilecek eylemler. Ancak arkadaşınızın sergilediği davranışlar ve sizin bunları savunmanız sizin de farkında olduğunuz üzere doğru ve ahlaki olarak iyi eylemler değil.
Evet… Kötü günler yaşayan insanlara karşı empatik yaklaşmak, onların duygu ve düşüncelerine hak vermesek de anlamaya çalışmak önemli insani vasıflar. Siz de bu vasıfları yeterince sergilemişsiniz. Ancak Aristoteles’in ‘Altın Orta’ kavramında olduğu gibi her şeyin bir ölçüsü olmalı. Hiçbir şey gereğinden fazla ya da yeterinden az yapılmamalı. İşte tam da bu nedenle artık arkadaşınıza karşı sorumluluklarınızı yeniden değerlendirmenizde fayda var sanırım.
Çünkü bizim sadece sevdiğimiz ya da en azından kendimizi yakın hissettiğimiz kişilere; hadi işi biraz daha genişletelim, tanıdığımız insanlara karşı değil, tüm topluma karşı sorumluluklarımız var. Arkadaşınız zor durumda olabilir ancak anlattığınıza göre artık problem psikolojik bir boyuta ulaşmış ve sadece arkadaş desteğiyle çözülecek bir sorun olmaktan çıkmış.
Bence artık arkadaşınızı bir psikolog ya da psikiyatriste danışması için ikna etmelisiniz, zira eşinize ve diğer komşularınıza karşı olan sorumluluklarınızı düşünmenin vakti gelmiş de geçiyor. Böylece arkadaşınıza, yani tek bir bireye karşı sorumluluklarınız yerine diğer insanlara, yani topluma karşı olan sorumluluklarınıza yönelebilirsiniz. Hatta belki de arkadaşınız için de iyi olan budur. Yani bu aşamada ona karşı esas sorumluluğunuz dertlerini dinlemek değil de onu profesyonel yardım almaya ikna etmek olabilir.
Kendinizle çelişmeyin
Yine farkında olduğunuz ve zaten bu yüzden bize yazdığınız üzere, arkadaşınızın doğru ve iyi olmadığını düşündüğünüz eylemlerini savunmak büyük çelişki. Siz arkadaşınızın insanları rahatsız etmeye başlayan eylemlerinin, her ne kadar psikolojik problemlerden kaynaklansa da ahlaki sınırları da zorladığını düşünüyorsunuz. Ben bu konuda size katılıyorum.
Öyleyse onun yanlış bulduğunuz ve iyi olduğuna inanmadığınız davranışlarını savunmaktan vazgeçmelisiniz. Çünkü bu artık sizin adınıza ahlaki bir problem hâline gelmiş. Sırf sevdiğiniz için arkadaşınıza destek olmanız, bu uğurda kendi ilkelerinizden ödün vermeniz, kendi ahlaki değerlerinizle çelişen eylemler içinde olmanız sizi ahlaken iyi bir insan yapmaz.
Ahlaklı davranmak istiyorsanız adil olun
Daha önceki yazılarda da belirttiğim üzere seçimlerimizin, davranış biçimlerimizin kökünde sevgi olduğunda, eylemlerimiz ahlaki açıdan problemli olabilir. Çünkü sevdiğimiz insana hak ettiği gibi değil onun istediği gibi davranma eğilimindeyizdir. Bu da aslında adalet ilkesini zedeleyen bir tutumdur ve hiç şüphesiz, adaletsiz bir eylem aynı zamanda ahlaksız bir eylemdir.
Öyleyse siz de arkadaşınıza ihtiyacı olduğu gibi değil, hak ettiği gibi davranmalısınız. Unutmayın! Sevdikleriniz sizden ayrıcalık, ahlak ise adalet talep eder.
Seçim sizin. Sadık bir arkadaş olmak mı iyi yoksa ahlaklı bir insan mı?
Saygılarımla,
Ahlak Bekçisi
Bize yazacağınız vakalar için e-posta adresimiz: ahlakbekcisi@fayn.co