Senelerdir internette Abidin Dino’ya ait diye gezen şu meşhur resmi bilirsiniz. Damı akan tek göz oda bir evde aynı yatağa sıkışmak zorunda kalan ama gülümseyen aile resmi…
Resim Abidin Dino’nun değil. Ancak böyle bir resim yapmaya niyet etseydi bile, yoksulluğu romantize edecek bir imge üretmeyeceğini kestirmek zor değil.
Nasıl yüklü servet ve tüketim manyaklığı saadet sigortası değilse, yoksulluğun da romantize edilecek yanı yok. Sistematik yoksullaştırma, eğitimden sağlığa, ev içi şiddetten organize suça, uyuşturucu madde kullanımından yabancı düşmanlığına, manda pisliği gibi kat kat yığılan ve giderek iç içe geçen sosyal sorunlara neden oluyor.
Peki biz ne kadar yoksuluz?
ABD’li bir ekonomist ve bir fotoğrafçı, yoksulluğun resmini çizemedilerse bile fotoğrafını çekmişlerdi.
Ta 2019’da.
Biz de onların o yıl Türkiye’de çektikleri fotoğraf üzerinden yoksulların daha ne kadar yoksullaşabildiklerini yokladık. Hem de Takvim Gazetesi üzerinde.
İşte bu kadar.
Zaten az olan, daha da azaldı. Dramatik biçimde azaldı. Çok azaldı.
Meydansız bayram
Bu yıl 1 Mayıs, en çok da bu yüzden önemliydi. Ülkede zaten müthiş bir enflasyon ve hayat pahalılığı vardı. Yetmezmiş gibi, adı konmamış kemer sıkma politikasının faturası da yoksula, emekçiye, emekliye çıkarılıyor. İşsizlik artıyor.