Kimileri onları eleştiriyor, kimileri ise en dertli nesil diyor. 

Diğer jenerasyonların zorbalığına uğrayan Gen Z’yi anlamak kolay değil çünkü onların kendine has bir dili ve dünyası var.

“Gatekeeping”, “love bombing”, “gaslighting”, “red flag” ve daha önce açıkladığımız “brain rot” gibi kelimeleri internette duyuyoruz. Mesele anlamlarına gelince de etrafımızdaki Z kuşağı bireylere koşuyoruz. 

Bu kelimelerin anlattığı olaylar Z kuşağına özgü değil. Farklı bir pakette sunulan ama içeriği kuşaktan kuşağa değişmeyen davranış ve hikâyelerden bahsediyoruz aslında.

Günlük dili esir almış bu jargonun yarattığı kafa karışıklığına son vermek için sizlere bir hikâye hazırladık. 

Sevgili “millenial”, Gen X ve “boomer” okurlarımız, bir Z kuşağı gencin dünyasına girmeye hazırlanın. 1997’den önce doğduysanız bu hikâye sizin için. 

Kim bu Gen Z? 

Z kuşağı, 1997 ila 2012 seneleri arasında doğan, şu an 13-28 yaşları arasındaki bireyleri kapsıyor. Gerçi bu jenerasyona mensup olmak için sadece doğum yılı belirleyici değil. Terminoloji ve dünyalarına hakimseniz, 1995 doğumlu bir birey olarak da bu jenerasyonu ucundan yakalayabilirsiniz.

“Millennial” dediğimiz kişiler ise 28 ila 43 yaşları arasındaki bireylerden oluşuyor, onun bir üstü ise Gen X.