Dünyada futbol ekonomisi büyüyor. Suudi Arabistan ve ABD gibi paralı yatırımcıların olduğu yeni oyuncular devreye giriyor. Pastanın büyüdüğü bu ortamda Türk futbolu elindeki parayı iyi kullanamadı, yönetemedi ve dolayısıyla küçüldü. Bu da yok olan ya da paslanmaya yüz tutmuş kulüpleri beraberinde getirdi.
İki sezondur transferde sükse yapan son şampiyon Galatasaray, 18 milyon euroluk Sara transferi ile kulüp bonservis rekoru kırdı. 100 milyon euroluk Osimhen'in kiralanmasıyla kadro değeri de 288 milyona ulaştı. Fenerbahçe de 19,5 milyon euroya En-Nesyri ile tarihinin tek seferde en yüklü ödemesini yaparken harcanan toplam para 60 milyon euronun üzerine çıktı. Beşiktaş da artık Rafa Silva ve Immobile gibi oyunculara 6 milyon euroluk maaşlar ödemekten çekinmiyor. Trabzonspor ise son beş yılda yalnızca bir kez oyuncu satışlarından kâr elde etti.
Türk futbolunun başat kulüpleri yıl sonu hesap dökümünde kâr paylarını açıklarken tablo toz pembe gözükse de arka planda borç yükü mevcut. Kamu Aydınlatma Platformu’na gönderilen verilere göre, dört büyük kulübün toplam borcu 2024’ün ilk yarısında geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 32 artarak 30,8 milyar liraya çıktı.Büyük camialar bile bu halde iken yüksek enflasyon ile iyice derinleşen ekonomik kriz zaten zorda olan kulüpleri daha da vurdu. Buna yayın gelirlerindeki düşüş de eklenince Türk futbolunda Anadolu kulübü kavramı ve kültürü bitme noktasına geldi.