Merhaba Ahlak Bekçisi. Sahibi olduğumuz bir arsa meselesi yüzünden kafam çok karışık. Hatta sadece benim değil, tüm ailemin kafası karışık. Meselenin tabii ki hukuki ve bürokratik yönleri var ve aile bireyleri çoğunlukla işin bu boyutlarıyla ilgililer. Ben de ilgiliyim tabii ama benim vicdanımı rahatsız eden işin bir de ahlaki boyutu var.
Babam bundan yaklaşık 40 yıl önce İstanbul’dan küçük bir arsa satın almıştı. Arsa o zamanlar çok ucuzdu çünkü bulunduğu yer “bir zamanlar burası dutluktu” diyebileceğimiz türden bir semt. Ama zaman içerisinde baya gelişti.
İş yerleri, fabrikalar, sitelerle doldu. Haliyle bizim arsa da baya bir değerlenmeliydi, ama öyle olmadı işte.
Bölgenin toprak yapısının deprem için ideal olmadığını herkes biliyor. Ama bir görseniz... 18 katlı binalar dolu. Hem de bizim arsanın hemen 100, bilemediniz 150 metre yanında. Geçenlerde bir emlakçı aradı. O arsanın bizim olduğunu nereden öğrenmiş, telefon numaramızı nasıl bulmuş bilmiyorum. Bizimkinin hemen yanında onun da arsası varmış. Birleştirelim bir inşaat şirketine verelim de bizim de bir sitemiz olsun derdinde. Tamam olsun da hani orası deprem bölgesiydi?