Geçen haftayı hatırlıyor musunuz? Vision board’lar yapıldı, 2025 hedefleri yazıldı, rutinler baştan planlandı. Yeni yılın getirdiği kıpırtı ve heyecan hâlâ bizimle.
Takvimlerde 1 Ocak’ı görmenin verdiği sıfırlanma hissi henüz çok taze, ancak geride bıraktığımız yılın son günlerinde kendimize verdiğimiz sözleri hayata geçirme zamanı çoktan geldi.
Bu sırada bir köşede duran ajandalarımız hedeflerimize giden yolda bize eşlik etmek için bekliyor olabilir. Tamamlanamayan maddeler, atılamayan tikler, yıl sonunda karşımıza çıkan bomboş sayfalar… Tanıdık bir sahne değil mi? Eğer bu yıl ajandalarla aramızı düzeltmeye ve zamanı kendimize ait kılmaya niyetliysek, belki de ilk sayfaya şöyle yazmalıyız: Bu yıl hiçbir sayfa boş kalmayacak.
“Yeterince iyi değilim!”
Eğer yönetmenliğini Kelsey Mann’in üstlendiği animasyon filmi Ters Yüz 2’yi izlediyseniz, bu cümleye Riley’nin kaygıyla tanıştığı süreçten aşinasınızdır. Hangimiz zaman zaman yetersizlik hissine kapılmadık ki? Ajandalar, kimi zaman bu duyguyu tetikleyip “yeterince iyi” olmadığımızı hissettirebilir. Acaba bu sorun yalnızca bize mi ait, yoksa hepimizin ortak deneyimi mi?