Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santrali’nde maden sahalarının özelleştirilmesi kararına karşı çıkan yaklaşık 500 işçinin direnişi devam ediyor.
20 Kasım sabah 08.00 vardiyasından beri kendilerini madene kapatan işçiler, özelleştirme ihale ilanında kazanılmış haklarına ilişkin hiçbir olumlu şartın yer almaması nedeniyle tedirgin.
İşçilerin direnişi 4 Aralık'ta yapılması beklenen özelleştirme ihalesinin ertelenmesine yol açtı.
Özelleştirme İdaresi, işçilerin taleplerinin değerlendirileceğini açıkladı. Şeffaf bir süreç yürütülmesine dikkat edildiğini öne süren başkanlık açıklamasında, "Kamuoyunda gündeme getirilen hususlar da dikkate alınarak, ihaleye konu alanların gözden geçirilerek tekrar değerlendirilmesi, çalışanlarımızın taleplerinin incelenerek değerlendirilmesi amacıyla söz konusu ihalede son teklif verme tarihi 4 Mart 2025 Salı günü saat 18.00'e kadar uzatıldı" denildi.
Madenciler açıklamaya "Erteleme kandırma, satışı iptal et" sloganıyla tepki gösterdi.
İşçiler, özelleştirme ihalesinin iptal edilmesini, santralin ve madenin devlet eliyle işletilmeye devam edilmesini istiyor.
Özelleştirmeyle birlikte iş güvencelerini kaybedecekleri, işçi çıkarmaların olabileceği, çalışma şartlarının kötüleşeceği ve emeklerinin hiçe sayılabileceğinden endişe ediyorlar.
Santralin her şeyi satılacak
İhale şartnamesi Çayırhan Termik Santrali ile Çayırhan Linyit İşletmesi tarafından kullanılan taşınırlar ve taşınmazların özelleştirilmesini öngörüyor. Bu, varlık satışı, yani geri dönüşsüz biçimde tam bir özelleştirme anlamına geliyor.
1987'de açılan Termik santral 2000'e kadar devlet tarafından işletilmiş, 2000 yılında özelleştirilmişti. Ancak o zaman varlık satışı yapılmamıştı. 2020 yılında sözleşme süresi bittiği için devlete geri dönen termik santral bu sefer tamamıyla satılacak.
Kendilerini madene kapatan işçiler, bu tip bir özelleştirmeye karşı olduklarını anlatıyorlar:
“Termik santral ve maden ocağı 2020'ye kadar Ciner Holding'deydi. O zaman epey sıkıntı çektik. Ücretler düşüktü ve sürekli işten çıkarılma korkusuyla yaşıyorduk.” diyorlar.
İşçiler 2020'de bir iktisadi devlet teşekkülü olan Kömür İşletmeleri A.Ş’nin (KİAŞ) işletmeyi devralmasından sonra şartlarının iyileştiğini de söylüyorlar:
“Çalışma koşullarımız iyileşti, makul bir çalışma sistemimiz var. Yer altında riski en aza indirgeyen ekipmanlarla çalışıyoruz. Bu kadar emek bir kalemde hiçe sayılmasın.”
Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Çayırhan Şube Yöneticisi Kemal Sevim de 2020 yılından sonra üst işverenlerinin Elektrik Üretim A.Ş (EÜAŞ) olduğunu ve burada taşeron işçi olarak çalıştıklarını anlatıyor:
“EÜAŞ güvencesi nedeniyle memnunuz. Birçoğumuz 20 yılın ardından kadrolu personel olmayı beklerken mevcut koşullarımızdan da olmak üzereyiz.”
Sevim, ihale gündeme geldiğinden beri itirazlarını çeşitli yöntemlerle dile getirdiklerini ancak seslerini duyuramayınca kendilerini madene kapattıklarını söylüyor:
“İki aydır devam eden bu süreçte birçok resmi makama ulaşmaya çalıştık ancak bir sonuç alamayınca son çare olarak böyle bir eylem yapmayı kararlaştırdık. Termik santral çalışanları olarak grev yapmamız yasalara aykırı. Şu an santral 24 saat çalışıyor, üretimde bir aksama söz konusu değil. Madenci arkadaşlarımızın grev hakkı var ancak onlar da üretimi sekteye uğratmıyorlar. Vardiyası biten arkadaşlarımız alandan ayrılmıyor.”
İhalede öngörülen taşınır taşınmaz bütün varlıkların satışı işçilerin lojmanlarını da kapsıyor. İşçiler, 830 ailenin kullandığı lojmanların varlık satışından sonra dört ay içinde boşaltılması gerekeceğini anlatıyorlar.
“Çayırhan ve Nallıhan'da 830 işçiye, yani ortalama 3500 kişiye yetecek kadar kiralık daire bile yoktur.” diyorlar.
Özelleştirme sonrası geleceklerinin patronun iki dudağı arasında olacağını ifade eden işçiler, direnişlerine devam edeceklerini söylüyorlar.
Sevim, taleplerini şöyle dile getiriyor:
“Geçmişte birçok güvencesizlik yaşadığımız için biz buranın devlet eliyle çalıştırılmasını istiyoruz. 4 Aralık ihaleye teklif vermek için son gün. Bu tarihe gelmeden satış işleminden geri adım atılmasını talep ediyoruz. İstediğimizi alana kadar direnmeye devam edeceğiz.”