18 Mart 2024.
Güneşli bir Kaliforniya sabahıydı. Teknoloji dünyasının öncüleri, akademisyenler, yatırımcılar ve benim gibi girişimciler gözlerinde bir parıltıyla normalde buz hokeyi takımlarından San Jose Sharks’ın kullandığı SAP Center’e yürüyordu. Fakat o sabah SAP Center, ABD merkezli teknoloji devi NVIDIA’nın bir etkinliğine ev sahipliği yapıyordu. Tam bir devrim havası.
Bu etkinlikte yapay zeka dünyasını şekillendirecek büyük buluşların tanıtılacağını biliyorduk. Ancak CEO Jensen Huang’ın yeni icat ettikleri Blackwell ekosistemini tanıttığı açılış konuşması, abartısız bir şekilde büyük bir buluş olmaktan çok daha öteydi, yeni bir çağ başlattı. Etkinlikte tanıtılan yenilikler yapay zekanın devasa miktarda bilgiyi anlık olarak işleyebileceğini ve kendi kendine öğrenebileceği donanımı ortaya koydu.
Bu girişi NVIDIA ekosistemini övmek için değil tersine teknolojiden doğan gücün yanlış ellerde ne kadar tehlikeli olabileceğini aktarmak için yaptım. Misal bir askeri üsse yaklaşan bir nesne tespit edildi. Blackwell destekli bir yapay zeka sistemi; ilgili nesnenin hızını, yönünü, boyutunu ve diğer fiziksel özelliklerini analiz edip, geçmiş verilerle karşılaştırarak tehdidin seviyesini anlık olarak tespit edebilir.
Gelişmiş yapay zeka sistemlerine siz ve müttefikleriniz sahipse bir problem yok. Fakat “düşmanlarınız” sizden bir adım öndeyse çözmeniz gereken ciddi bir ulusal güvenlik meselesiyle karşı karşıyasınız…