CHP lideri Özgür Özel, “Erken seçim” demeye başladı.
Başladıktan sonra da memnun kalmış olacak ki arka arkaya demeye devam etti.
Siyasetçi sözünü söylerken sadece rakibine değil, seçmen ve parti örgütüne de seslenir. Bu üç kesim, o seslenişi bazen benzer bazen birbirinden tamamen farklı şekilde okur.
Biri üzerinde hiç etki yaratmayan bu çıkış diğerini hop oturup hop kaldırabilir.
Bunlara ek olarak işin bir de medya ayağı var. O da biz oluyoruz. Bize düşen “Seçim diyor da acaba gerçekten diyor mu?” sorusunun cevabını aramak.
Erken seçim bir ihtiyaç mı yoksa bir taktik mi? Özel’in CHP’si bu seçime ne kadar hazır? AKP’nin seçenekleri neler? Bu kısımlar bizde.
Cevapların da tekmili birden Fayn Ankara muhabirinin kaleminden sitede.
Hazır olmakta fayda var. Derken, derken bir bakmışsınız seçim gelmiş erken.
Birkaç euro farkla büyük seçim ister misiniz?
Bu hafta seçime doyduk. İran yeni cumhurbaşkanını seçti, Britanya’da iktidar 14 yıl sonra İşçi Partisi’ne geçti, Fransa’da da Kylian Mbappé’nin de desteğini alan sol blok “Liberté, Egalité, Mbappé” sloganları arasında Le Pen’i bir kez daha durdurdu.
Komşumuzdan başlayalım. İran’da sandıktan Mesud Pezeşkiyân çıktı. Kendisi hakkındaki anahtar kelimeler “reformculuk”, “Türk kökenlilik” ve “pragmatiklik”. İran gibi yerde “reformcu” olarak anılmanın eşiği çok yüksek değil tabii. Biraz sosyal adalet biraz da devletçi ekonomi yanlısı oldunuz mu İran standartlarına göre hafiften sola yatmış oluyorsunuz. Pezeşkiyân’ın da ülkeyi bir anda Asya’nın özgürlükler cenneti yapması beklenmiyor. Peki ne bekleniyor?