Aralık 2018’den önce onu tanıyanların sayısı çok azdı. İstanbul’un sonradan gelişen ilçelerinden birinin, Beylikdüzü’nün az ünlü belediye başkanıydı. 

Üç ay sonra, Mart 2019'da ise adını duymayan kalmamıştı. 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün, Türkiye’nin en güçlü cumhurbaşkanı adaylarından biri…

Ancak iktidarın türlü engellemeriyle karşı karşıya.

Önce, 18 Mart’ta, 35 yıllık üniversite diploması iptal edildi, saatler sonra 19 Mart sabahı, mafya liderleri için kullanılan “çıkar amaçlı suç örgütü lideri” suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.

“Yolsuzluk” ve “terör suçlamalarıyla” açılan iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Kendisiyle birlikte 106 kişiye operasyon yapıldı. 

İmamoğlu’nun yola nasıl devam edeceğini zaman gösterecek. Ama şimdi biz en başa dönelim.

Karadeniz uşağı

Ekrem İmamoğlu 1970’de Trabzon’un Akçaabat ilçesinde doğdu. Kendi tabiriyle 40 haneli bir köyde… Varlıklı, muhafazakar bir Karadeniz ailesinin çocuğuydu. Beş yaşında Kuran öğrenmeye başladı. Ezbere okuyabilecek kadar ilerledi.

Mutlu bir çocukluk geçirdi. Kişisel internet sitesinde çocukluğunu şöyle anlatıyor:

“Çocukluğum yemyeşil doğası, hırçın denizi ve taş sokaklarıyla Trabzon’da geçtiği için kendimi çok şanslı hissediyorum. Mutlu ve özgür bir çocukluk yaşadım diyebilirim”

İlkokuldaki beden öğretmeni sayesinde hentbola başladı ama sonra futbola merak sardı. 13 yaşında en büyük hayali, dönemin Trabzonspor kalecisi Şenol Güneş’in yerine geçmekti. 

Trabzon Lisesi’ni bitirdi.

Üniversite öğrenimi için KKTC’ye gitti. Hedef, ailesinin isteği üzere Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde inşaat mühendisliği okumaktı. Ama ona refakat eden amcasını ikna etmeyi başardı ve Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne girdi.

Futbola üniversitede de devam etti, hatta Türk Ocağı Limasol Spor Kulübü’nde kaleci oldu. Spor kulübünün başkanı olan Aysol Cibo, o yılların genç kalecisini şöyle anlatıyor: 

“Maça çıkmadan önce motivasyon konuşması yapardık, Ekrem'in gözleri dolardı. Ülkesine, milletine, dinine bağlı bir çocuktu. Bizimle zaman geçirdikçe, bizi tanıdıkça, bizim değerlerimizi anladıkça bizden çok etkilendi. Ve bizim gibi sosyal demokrat oldu. Ne solcuyduk, ne sağcı, sosyal demokrattık.”

İki yıl sonra İstanbul Üniversitesi İngilizce işletme bölümüne, ileride tartışmalara neden olacak bir yatay geçiş yaptı. 

1994’te mezun olduktan sonra aynı üniversitede İnsan Kaynakları ve Yönetimi bilim dalında Yüksek Lisans da yaptı.

Üniversite ile iş hayatı el ele

Hem okudu, hem de inşaat işleri yapan aile şirketinde iş hayatına başladı. 20’li yaşlarının başında Güngören’de bir köfteci dükkanı bile açtı. Hatta o dükkanda dönemin belediye başkanı Erdoğan’ı bile ağırladı, ilk karşılaşmaları o zaman oldu.

İmamoğlu pek çok konuda yola erken çıktı. Evliliğinde de… 1994 yılında, “Hayatımın dönüm noktası” diye tarif ettiği kendi Trabzonlu bir ailenin kızı olan Dilek Kaya ile tanıştı.Başlarda bu “imkansız bir aşktı” çünkü Dilek Kaya arkadaşının kardeşiydi. Arkadaşının kardeşine bakmak ise o yıllarda, hele de Karadeniz’de, racona tersti. 

Genç Ekrem vazgeçmedi, plan yapıp adım adım uyguladı. Muradına da erdi. 1995’te evlendiler. Çok erken yaşta evlenen Dilek İmamoğlu bir yandan da eğitimine devam etti, zaten bu şartla evet demişti. 

Çiftin iki oğullları ve bir kızları var.