Elektrik faturanız en son kaç geldi?

Biraz çizgiyi aşmışsanız normal, malûm, kış ayları… Soğuklardan kombiyi olabildiğince kökledik, ara sıra elektrikli ısıtıcılara bile başvurduk. 

Evin demirbaşları beyaz eşyalar, mutfak aletleri derken hemen hemen her şey faturada bir kalem. 

Tüm bunlara rağmen tüketiminiz muhtemelen 1040 TL’yi aşmadı. Faturası bu tutar ve üstünde gelenlerin yapacağı ödemenin 2000 TL olacağı, yani matematiği şaşırtan tersine bir yuvarlama yapılacağı haberlerini duymuşsunuzdur. 

Ama endişelenmeyin, Türkiye’deki mesken abonelerinin %97’sini oluşturan ve aylık elektrik tüketimi 417 kilovatsaat olan gruba dahilseniz, bu yuvarlanan fatura çığının altında kalmanız epey düşük ihtimal. 

Türkiye’deki 42,2 milyonluk mesken abonesini ilgilendiren elektrik fatura düzenlemesine dair bilinmesi gerekenleri derledik. 

Yeni düzenleme ne anlama geliyor?

Yapılan bu yeni düzenlemenin asıl adı “Son Kaynak Tedarik Tarifesi.” Elektrik piyasasında tüketiciler, herhangi bir elektrik tedarik şirketi ile ikili anlaşma yaparak, aralarında anlaştıkları fiyat ve koşullarla elektrik hizmetine erişirler. 

Ancak bu anlaşma bireylerin tercihine bırakılmamışsa, görevlendirilen bir tedarik şirketi bu hizmeti yürütür. Bir tedarik şirketinin, kanunen, vatandaşlara elektrik satmakla görevlendirildiği bu alış-satış sistemine son kaynak tedariği deniyor. Bu kapsamda yapılan ticaretin fiyatının belirlenmesi ise Son Kaynak Tedarik Tarifesi (SKTT) olarak adlandırılıyor. 

Pek çok vatandaşın fatura akıbetlerine dair endişe duyduğu bu yeni düzenleme, aslında son kaynak tedarik tarifesinde uygulanacak bir limit değişikliği. 

Bu limit değişikliği ise özellikle elektrik tüketimi çok yüksek olan ancak yapılan sübvansiyonlar nedeniyle maliyetin altında ödeme yapan tüketicileri ilgilendiriyor. Amaç, bu gruba dahil tüketicileri serbest piyasadan elektrik almaya yönlendirmek ve bu yolla devletin üstündeki yükü azaltmak. Düzenlemeye göre, yıllık belirlenen SKTT limitinin üstünde harcama yapan kullanıcılar, EPDK sitesi üzerinden kontrolünü yaptıkları, lisansı bulunan şirketlere mesken abonesi olabilecekler. 

Hangi haneler bu gruba girer?

Öncelikle birtakım rakamlara ve yüzdelere bakalım.

Türkiye’de 42,2 milyon mesken abonesi var. Bu abonelerin aylık ortalama tüketim miktarları ise 200 kilovatsaat. 

Yeni uygulama, 2024 yılında yıllık 5.000 kilovatsaat, yani aylık ortalama 417 kilovatsaati aşan tüketimler söz konusu olduğunda geçerli olacak. 

Aylık 417 kilovatsaat demek, mevcut tarife baz alındığında yaklaşık 1047 TL’lik bir fatura demek. Yani aylık elektrik faturanız genel olarak bu miktarın altındaysa, yapılan düzenleme sizi etkilemeyecek. 

Zaten Türkiye’deki konut abonelerinin %97’sinin elektrik tüketimi, bu sınırın altında. Dolayısıyla yeni tarifeden etkilenen tarafta yer almanız düşük olasılıklı. 

Son kaynak tedarik tarifesindeki bu yeni düzenleme, kullanıcıların %3’ünü, yani yaklaşık olarak 1,2 milyon aboneyi etkileyecek. Artık devlet desteğinden yararlanamayacak bu abonelerin faturası, mevcut fiyat tarifesine göre, azami %93 oranında artacak. 

Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’a göre, bu yüksek tüketim grubunu evi büyük olan, evinde daha çok elektrikli eşya kullanan ya da elektrikli aracı olan kişiler oluşturuyor.  

Kalan %97’lik kısım, önceden olduğu gibi desteklerden yararlanmaya devam edecek. Buradaki destek oranı ise kademeli. Günlük 8 kilovatsaatin altında tüketimi olan haneler %60, bu tüketimin üstündekiler ise %40 oranında destek görecek. 

Düzenleme hangi amaçla yapıldı?

Enerji Piyasası Denetleme Kurumu’na göre, yapılan bu değişikliğin amacı, abonelere sağlanan desteklerin daha adil dağılımını sağlamak.

EPDK, değişikliğin gerekçesini, normal koşullardaki düzenlemenin sosyal devlet ilkesine aykırı olmasına dayandırıyor. Zira bu şartlarda günlük tüketimi 13,9 kilovatsaat olan kullanıcılar ile 8 kilovatsaat olanlar, aynı oranda desteklenmiş oluyor:

“Yapılan düzenleme ile kimsenin faturasına bir zam yapılmamıştır. Tüketimi çok olan abonelerin gerçek maliyet üzerinden enerji tedariğini kendilerinin ikili anlaşma yoluyla yapmaları ve sübvansiyonun ana ihtiyaç üzerinde kalmasının sağlanması amaçlanmıştır. Belirtilen kesimdeki bu tüketiciler, serbest piyasadaki tedarik şirketleriyle, kendi tüketim profillerine uygun anlaşma yapabilirler. Bu tüketim için bile zam söz konusu değildir; sübvansiyonun dışına çıkarılma ve gerçek maliyetle karşılaşmadır.”

Kombi yaktım, klimayı açtım, sınırımı aşar mıyım?

Aylık faturanız ortalama olarak 1047 TL’nin altında olsa da dönemsel değişiklikler gözünüzü korkutuyor olabilir. Kış soğukları kombi tüketiminizi, yaz sıcakları klima kaynaklı fatura miktarınızı artırabilir. 

Ancak burada önemli bir nokta var, uygulama takvim yılı tüketimini baz alıyor. 

Yani bazı aylar faturanız limitin üstüne çıksa da yıllık tüketiminiz 5 bin kilovatsaati aşmadıysa, uygulamadan muafsınız, derin bir oh çekebilirsiniz.

Faturalandırma konusunda kafası karışık olan bir diğer grup ise elektrikli araç sahipleri. Burada da araç şarjını nerede yaptığınız önemli. Eğer araç şarjınızı site ya da apartman gibi yerlerde, otopark yönetmeliği çerçevesinde, ortak genel kullanıma açık şekilde yapıyorsanız, siz de oh çekenlere katılabilirsiniz. Çünkü bu durumda mesken kullanımınızın elektrik tüketimi etkilenmeyecektir. 

Ancak villa tipi müstakil ev sahipleri için aynısını söylemek biraz zor. Bu tip konutların bahçe, peyzaj, sulama, ışıklandırma, ısıtma-soğutma için kullandıkları elektrik miktarı, şarj etme faktörü hesaba katılmadan dahi yüksek olduğundan, yıllık tüketim sınırını aşmaları oldukça olası. 

Kırsal bölgelerdeki müstakil meskenler ayrı bir yerde tabii. Buraların yıllık tüketim ortalamaları, şarj ihtiyacı oluşsa dahi üst limitin epey altında seyrediyor. 

Oldu ki limiti aştınız ve o yıl için serbest piyasa yoluyla elektrik anlaşması yapmak durumunda kaldınız. Bunun da geri dönüşü yok değil. Limitin altında tüketim yapmaya başladığınızda, bir sonraki yıl devlet desteğinden faydalanmaya devam ediyorsunuz.

Uygulamadan muaf olanlar var mı?

Yıllık elektrik tüketimi belirli miktarın üzerinde olsa da uygulama kapsamına girmeyen kurum ve kişiler de var. 

AFAD’a bağlı geçici barınma merkezleri, köy tüzel kişiliğine ait içme suyu temini ve dağıtımı amaçlı kullanılan tesisler, büyükşehirlerdeki mahalleye dönüşen köylere ait içme suyu abonelikleri ve tarımsal sulama abonelikleri düzenleme kapsamının dışında tutuluyor. 

Ayrıca ibadethaneler, cemevleri, muhtarlık hizmet binaları, ticari faaliyet gösteren işletmeleri hariç tutulmak üzere vakıf merkezleri ve şubeleri de uygulamadan muaf olan kurumlar içinde. 

EPDK’nın açıklamasına göre şehit aileleri, muharip/malul gaziler, sağlık sebebiyle yaşam destek cihazlarına (solunum cihazı, diyaliz destek ünitesi gibi) bağlı tüketiciler de önceden olduğu gibi devlet desteğinden yararlanmaya devam edecek.

Bağlantı kopyalandı!