Sara Minkara, tüm dünyayı dolaşıp engelli bireylerin sosyal becerilerini geliştirmelerine ve hayata katılmalarına yardımcı olmaya çalışan kıdemli bir bürokrat.

Onu özel kılan, kendisinin de genetik bir hastalık yüzünden 7 yaşındayken görme yetisini kaybetmiş olması. 

Minkara, kendi kişisel hikayesini tüm bu yolculuklarında gururla anlatıyor. 

O, Lübnan’dan Amerika’ya göç eden Müslüman bir ailenin burada doğan çocuklarından biri. 

Ailesinden ve çevresinden aldığı destekle Amerika’nın Massachusetts eyaletinde bulunan Wellesley College’da lisans eğitimini tamamlamış. Yüksek lisansını ise Harvard Üniversitesi’nde kamu politikaları üzerine yapmış.

Üniversite yıllarında, engelli çocukları yaşam becerileri eğitimleriyle destekleyen, kâr amacı gütmeyen bir hizmet kuruluşu olan Empowerment Through Integration’ı kurmuş. 

Minkara şu anda ABD hükümetinin engellilikle ilgili dış politikasını yöneten isim. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in uluslararası engelli hakları özel danışmanı. Ancak şu an bulunduğu yere gelmesi hiç de kolay olmamış. Dünyanın ve toplumun engelli kişiler için tam olarak erişilebilir olmaması yüzünden bir sürü sorunla karşı karşıya gelmiş. 

Minkara işte tam da tüm bu zorlukların üstesinden gelirken yaşadıklarını anlatmak, deneyimlerini paylaşmak ve engelli çocuklara ilham verip, onları desteklemek için bu sıralar Türkiye’de. 

Türkiye, ziyaret ettiği 40’ıncı ülke. 

Fayn, Minkara ile buluşup onun ilham veren hikayesini dinledi ve toplum olarak engelli bireylere yönelik önyargıların kırılıp onları güçlerini ve potansiyellerini keşfetmelerinde destekleyen bir toplum olma yolunda neler yapmamız gerektiğini sordu.

“Engelli çocuklar bir kenara itiliyor, hayata dahil edilmiyor.”

Sara Minkara, “Bana ve kendisi de görme engelli olan kız kardeşime inanan harika ebeveynlere ve öğretmenlere, devlet okuluna gitme hakkımı koruyan yasalara ve mevzuata sahip olacak kadar şanslıydım” dese de büyüdükçe, engelli çocukların bir kenara itilip, hayata dahil edilmediklerinin farkına varmış.