Merhaba,

Biraz karışık bir hikâye var içinden çıkamadığım. Bilemiyorum. Ben aynı durumda olsam, ne yapılmasını isterdim sorusuna da yanıt veremiyorum. Ama bilip de bir şey yapmamak da içimi kemiriyor… Üstelik bu meselede mutsuz olan insanlar var. Fakat bir eyleme geçersem, belki de daha fazla mutsuz olacak insanlar var.

Mesele karışık olduğu için ilgili insanları harflerle kodlayacağım.

Bir iş arkadaşım var. Çok samimi değiliz ama iyi bir insan kendisi, ona A diyelim. Kahve aralarında konuşurken, iş nedeniyle başka bir şehirde yaşayan eşi B ile birbirlerini ne kadar çok sevdiklerini, mesafelerin önemli olmadığını, sonuçta sık sık bir araya gelebildiklerini falan anlatıyor. A adlı arkadaşım muhafazakâr değil ama bir erkek. Sadakatin önemli bir mesele olduğuna dair de konuşmalarımız olmuştu…

A’nın eşi B’nin yaşadığı şehirde uzun süre bulunduğumdan orada da arkadaşlarım var. O şehirdeki yakın bir arkadaşımın evinde, onun çok yakın bir başka arkadaşı ile tanıştım. Bu kişiye de C diyelim.

C çok dertliydi çünkü kocasının başka bir ilişkisi olduğuna çok emindi. Hatta biraz hafiyelik de yapmış kendi çapında. Fakat onun anlattıklarından anladığım ve kesin olarak sonuca vardığım mesele şu ki, kocasının ilişkisi olduğundan şüphelendiği kişi B.

Bu lanet tesadüf beni niye buldu bilmiyorum, ne yapmam gerek, onu da bilmiyorum. Hiçbir şey yapmamak bir çözüm ama A’nın yerinde olsam, bilmek isterdim herhalde… Ama bu başka sonuçlar da doğurabilir.

Ne yapmalıyım sizce?

Adını açıklamak istemeyen bir Fayn takipçisi

Bu konuya dahil olmak istediğinizden emin misiniz?

Değerli okurumuz,

Sizin de söylediğiniz gibi karışık ama bir taraftan da azımsanmayacak sayıda insanın başına gelen türden bir durum gelmiş başınıza.

İlk baştan belirtmeliyim ki sadece ahlaki bir ikilem değil aynı zamanda duygusal bir çelişki içerisindesiniz.

İkileminiz: A yakın olmasa da arkadaşınız. Onun mutsuz olmasını istemiyorsunuz. Ancak arkadaşınızın ikili ilişkilere dair bir dünya görüşü, bir başka deyişle ahlaki bir normu var. O da sadakat. Siz işte bu noktada bir ikileme düşüyorsunuz. Sizin sahip olduğunuz ya da sahip olduğunuzu zannettiğiniz bilgiyi arkadaşınıza söylerseniz onun mutsuz olacağını düşünüyorsunuz. Söylemediğinizde ise vicdanınız sizi rahat bırakmıyor.