Size bu satırları seçim sabahı yazıyorum.
Seçim yasaklarının başlamasıyla sonlanan kampanyamızın bıraktığı sessizlik içinde yürüttüğümüz propaganda faaliyetlerinin hızlı bir değerlendirmesini yapmak istiyorum.
Kampanyada kullandığımız yenilikçi hatta devrimci teknikler düzen dostu belediyeciliğin ilk taşlarını döşemeye, muradımızdaki tutarlılığı ve ısrarı daha seçim kampanyasında sergilemeye başlamış oldu.
Adaylık kararının hemen ardından diğer adayların kampanyalarına baktım, uzmanlardan görüş aldım ve anladım ki herkes aynı şeyi yapıyor, yapmayı salık veriyor ama kimse bunların neye hizmet ettiğini tam bilmiyor.
Sokak sokak gezen seçim arabalarından etkilenip, seçim ofislerinde çayını içip, afişlerimize, broşürlerimize tav olup, dağıttığımız çakmak, kalem gibi eşantiyonların yüzü suyu hürmetine oyunun rengini belirleyen kaç kişi vardır allahınızı seversem. Fakat bunları yapmadığınız zaman da sanki iddianız yokmuş, kendinize güvenmiyormuşsunuz, bu işe yeteri kadar kaynak ayırmıyormuşsunuz gibi bir algı oluşuyor. Hiçbir işe yaramayan bu kampanya saçmalıklarını seçmeninizden esirgiyormuşsunuz sanılıyor.
