“Kızım akıllı, eğitimli, liyakatli… Ama bir türlü iş bulamıyor. Hiç tarzım değil ama artık dayanamıyorum. Bir torpil ayarlayıp devlette işe sokacağım” dedi. Bakın Ahlak Bekçisi nasıl cevap verdi…
Bu hafta bize yazan okurumuza Almanya’da yaşayan yazlık komşusundan illallah gelmiş. Düzen düşkünü bu komşu evinin önüne araba park ettirmiyormuş. Halbuki biraz gevşese herkes rahat edecek diye düşünüyor. Sonra da soruyor. “Ben mi ahlaksız düşünüyorum yoksa komşum mu?” Ahlak Bekçisi yanıtlıyor.
“Ben ondan bir ara zaten ayrılacaktım, ama senden hoşlanmaya başlayınca bu ayrılık işini hızlandırdım” dedi. Ay bu da benim bir hoşuma gitti. Ama ne yapayım bilemedim. Hakikaten, ne yapayım? Ahlak Bekçisi yanıtlıyor.
Yan evden gelen tartışma seslerinin fiziksel şiddete dönüşmesinden endişelenen bir okur ne yapacağını bilememiş, “tartışmalarına müdahale etsem mi?” diye soruyor. Ahlak Bekçisi yanıtlıyor.
İki çocuğumdan biri sağlık sorunları yaşıyor. Onun tedavisine ciddi bir bütçe ayırmak zorundayım. Ama diğer çocuğumun suçu ne? Kardeşi için yapılan harcamalar yüzünden onun için kenara para ayıramıyorum. Sizce hasta olmayan çocuğuma haksızlık etmiş olmuyor muyum? Ahlak Bekçisi yanıtlıyor.
40 yıldır bir şeyler yapılsın da cebimiz biraz para görsün diye beklediğimiz arsa bir türlü değerlenmedi. Deprem bölgesi diye imar izni vermiyorlar ama çevresi yüksek bina dolu. Millet bulmuş oralara bina yapmanın çaresini. Ben de bulsam mı bir yolunu? Ahlak Bekçisi yanıtlıyor.
