İmamoğlu hakkında çıkan gözaltı kararı, son zamanlarda Batı basınında çıkan Türkiye ile ilgili yazıların da odağında. Sıcak gündemin yanında İsrail ve Türkiye arasında Suriye üzerinden büyüyen gerilim ve Türkiye’nin Avrupa güvenliği için önemi de tartışılanlar arasında.
Muhalifleri bir bir yok ediliyor. Her seçim bir öncekine göre daha baskıcı ve adaletsiz bir ortamda yapılıyor ama o, ülkeyi yeniden dünya gücü yapmakla övünüyor. Bazı davranışlarının diğer bölge liderlerine örnek olduğu aşikâr olan Putin’in Rusyasına yakından bakalım.
19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes bozuldu. İsrail, sahur için zaten sınırlı olan yiyeceklerini yemekte olan Gazzelileri bir kere daha vurdu. Ateşkes neden bozuldu, İsrail neden yeniden yüzlerce Gazzeli sivili öldürdü, akıl almıyor ama anlatmaya çalıştık.
Suriye’de devrik rejime bağlı silahlı gruplar Lazkiye bölgesinde ayaklandı, onlara Şam ordusu ve destekçisi gruplar müdahale etti. Olaylar sırasında çoğunluğu Alevi ve sivil 1500’den fazla kişi öldürüldü. Mezhepsel gerilime yol açan bu olayların çıkışını ve İran’ın rolünü araştırdık.
Trump’ın yeniden Beyaz Saray’a gelmesiyle ABD ve Avrupa’nın arası giderek açılıyor. Avrupa özellikle savunmada kendi başının çaresine bakma zorunluluğu ile yüzleşiyor. ‘Bunun için ne yapabiliriz’ diye Londra’da toplandıklarında masada Türkiye de vardı. Ankara da AB’ye ‘Bana muhtaçsınız’ diyor.
Seçim sonuçları Almanya’nın geleceğine dair ne söylüyor? Almanya, istikrarsızlık ve aşırı sağın yükselişi ile nasıl başa çıkabilir? ABD ile ilişkilerin gerildiği bir dönemde Almanya’daki bu durum Avrupa Birliği’nin ve Türk–Alman ilişkilerinin geleceğini nasıl etkileyebilir?