“Emekli esnaf, part time müzisyen, full time şarkı yazarı, müzikal emekçisi…” 5 Kasım’da kaybettiğimiz İrfan Alış böyle tanıtıyordu kendisini. Şarkılara sığmayan bir hikâyesi vardı. Kendisine yapabileceğimiz en yakışıklı veda da bu hikâyeyi anlatmak olsa gerek.
Müzik sporun bazen ateşleyicisi, bazen mesajcısı… Taraftarın sporla ilişkisinin en kuvvetli ayaklarından biri… Arabeskten caza, türküden marşa hayatımızda hep oldu. Frank Sinatra'nın New York, New York’undan Tarkan’ın “Bir oluruz yolunda”sına notalarla sporun iç içe geçen hikayesi…
The Beatles’dan sonra Birleşik Krallık’tan çıkan en büyük topluluk Oasis… Instagramsız bir devirde ortaya çıkıp milyonlarca albüm satan Oasis’in 4 ülkeyi kapsayan ve 400 milyon pound getirmesi beklenen Live ‘25 turnesi açıklandı. İki haftadır başka hiçbir şey konuşmuyoruz.
Tarkan’da güzel ve eğitimli vokalinden fazlası vardı. Görsellik, sahne şovları, kıvrak danslar, flörtöz yeşil bakışlar… 90’larda bir yıldızda başka ne olsundu?
Sanatçı Teoman, yönetmen Teoman, yazar Teoman, bir öyle bir böyle Teoman. Vurdumduymaz bir müzisyen. Dalgacı üslubu hâlâ canlı, karamsarlığı ise bir kenara bıraktı. Tabiatını kabullenen bir yıldız o. Çiçekli gömlekler giyiyor artık. E biraz da rock starı.
Yarı Türk yarı İngiliz piyanist Joanna Goodale bir Konya seyahatinde tanıştığı sufi müziği, piyanonun klasik Batı teknikleriyle harmanlamış ve özgün bir tarz yaratmış.