Dünya fani. Fayn’ın yaşam haberleri, günün ve gündemin ağırlığından sıyrılıp biraz soluk almak, eğlenmek, gülümsemek, kendi küçük evrenimizden çıkıp başka dünyaya ve kendimize biraz dışarıdan bakabilmek için hazırlanıyorlar.
Sana ne oldu? serisinin yeni etabında veganlık konuşuyor ve “Vegan Olunca Sana Ne Oldu?” diye soruyorum. İlk konuğum hayvan hakları konusundaki emeğine şapka çıkardığım, müthiş yetenekli çizer, ve tabii vegan Aslı Alpar.
Deprem bölgesini iyileştirmek için önce yereli güçlendirmenin gerekliliğini savunan TİF ve Hayata Destek, mikro hibe yöntemiyle 80’e yakın projeye finansman desteği verdi. Fayn, aşevinden sörf okuluna kadar hayata tutunan öykülere tanıklık etti.
Restoranıma çocukları almasam, ayrımcılık yapmış olur muyum? Ahlak Bekçisi yanıtlıyor.
Kameranın önünde, arkasında ve dahi tiyatro sahnesinde uzun yıllar emek veren İlker Yiğen’e sordum bu defa: En baştan başlayınca sana ne oldu? Doğuştan gezgin olduğuna inandığım İlker, uzun süren karavan mesaisinden sonra şimdilerde Portekiz’de profiterol yapıyor.
“Özür dilemek bir erdemdir.” Çocukluğumuzdan beri bize öğretilen bu. Öyleyse neden bunca yanlış anlaşılma, kırgınlık ve dargınlık var? Çünkü bu iş aynı zamanda da bir cesaret işidir. Nasıl daha kolay özür dileriz, gelin bir bakalım.
Hem söylenene, hem de dinleyene eza. Sürekli şikayetlenme hali, değişimden kaçış demek. Ve bu sorunu olabildiğince çözmenin birkaç yolu var. Olmuyorsa da çare terapi.
