Dünya fani. Fayn’ın yaşam haberleri, günün ve gündemin ağırlığından sıyrılıp biraz soluk almak, eğlenmek, gülümsemek, kendi küçük evrenimizden çıkıp başka dünyaya ve kendimize biraz dışarıdan bakabilmek için hazırlanıyorlar.
O, Lübnanlı Müslüman bir ailenin Amerika’da doğan ilk çocuğu. Yani ilk kuşak bir mülteci. 7 yaşında görme yetisini kaybetse de bu onu hayallerini yaşamaktan alıkoymadı. Fayn, ABD’nin engellilikle ilgili dış politikasını yöneten isim olan Minkara ile Türkiye ziyareti sırasında buluştu.
“Sana ne oldu?” serisinin ikinci etabı “İstanbul’dan gidince sana ne oldu?” Cevabını merak ettiklerimden biri de, “başka bir ülkede insan ne kadar kendisi kalabiliyor?" sorusu; yani ne kadarını yanında götürebiliyor?
Yaz demek güneş gözlüğü enflasyonu demek biraz da… İyi bir güneş gözlüğü hayatı kolaylaştırır, gözlerinizi korur ve bir de üstüne sizi havalı gösterir. Peki, doğru seçimi yapmak için hangi kriterlere dikkat etmeli?
2 Temmuz 1993, Türkiye’nin yakın tarihinin en utanç verici günlerinden biri…
1980’li yıllara kadar sadece dünyanın bir kesiminin ayrıcalığı olan turist gezmesi demokratikleşti. İyi de oldu. Ama dünya bunu kaldırmıyor. İş çirkinleşiyor. Bambaşka ve yeni yollar düşünmeye ihtiyacımız var.
Adalılar, kendilerine sormadan konulan ve azmanbüs adını taktıkları, sokaklardan geçemeyen kocaman araçlara neden itiraz ediyor? Kimdir bu adalılar, şımarık züppeler mi, turist istemeyen entel dantel tipler mi? Belki de amaçları yalnızca yaşam tarzlarını ve alanlarını korumaktır.
