Sevgili Ahlak Bekçisi,
Aile içinde görüş ayrılığı oluşan bir konuda fikrinizi almak istiyorum.
80’li yaşlarındaki anne-babam, 30 sene önce İstanbul’da satın aldıkları ve oturdukları binada, 6 Şubat depremi sonrasında güvenlik endişesi yaşadılar. Apartman sakinleri güvenli çıkmayıp, yıkılırsa ne yaparız korkusu ile resmi bir denetim yaptırmak istemediler. Biz de özel bir şirkete denetim yaptırdık ve ortaya çıktı ki binanın 5 şiddetindeki bir depreme bile dayanması mümkün değil. 20 dairelik apartman sakinlerinden 4’ü apar topar evlerini boşalttılar ve kiracıların uyarılması, kiraya verilmemesi konusunda anlaştılar. Benim ailem de yazlık evlerinde kalmaya karar verdi.
Bu sırada ev sahiplerinden bazıları dairelerini, değerinin çok altında özellikle yabancı ve öğrencilere kiraya verdiler. Apartman sakinleri arasında da bu nedenle gerilimler yaşandı. Bu sırada tüm aidatlar, kışın - merkezi ısıtma olmasından dolayı - doğalgaz maliyetleri de ödendi. Ancak geldiğimiz noktada iki evin maliyetlerini karşılamak iki emekli yaşlı insan için zor olmaya başladı. Aynı zamanda İstanbul’dan, dolayısıyla da çevrelerinden uzak kaldılar. Bu durum onlar için ciddi zorluklara neden oluyor. Hem sosyal hayatları sınırlandı hem de sağlık hizmetlerine erişmeleri zorlaştı. Ailem gibi daha önce aynı binada oturan ve deprem korkusuyla taşınan diğer komşuların da yaş ortalamaları yüksek. Benzer sorunları onlar da yaşıyor.