Yiyeceklerin, havanın, saçların ya da siyasi otoritenin sert olmasını istemeyiz. Sertlik, gaddarlık, hiddet, dokunduğu yeri acıtma demektir çünkü.
31 Mart yerel seçimlerinden 22 yılın ardından ikinci parti olarak ayrılan AK Parti ile muhalefet arasında bir yumuşama söylemidir gidiyor.
Biz de bu bültende manşeti, hazır Haziran ayı ani sıcaklarıyla amansız gelmişken, ne demekmiş bu yumuşama, aktörleri, sınırları nelermiş, nasıl başlayıp nerelere gelmiş anlamaya ayırdık.
Değdi mi, bizce değdi. Kısa bir önizleme aşağıda, tamamı ücretli abonelerimize özel.
Siyasette ‘yumuşamanın’ neresindeyiz?
31 Mart 2024 seçimlerinin üzerinden iki ay geçti.
Seçim sonrasının teması siyasette “yumuşama”. Kavramsallaştırmanın patenti Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın.
İlk kez CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 25 Nisan’da kendisine yaptığı ve bir buçuk saati geçen ziyaretini değerlendirirken kullandı.
Yumuşak, sertin zıddı. Erdoğan yumuşama diyerek, bir önceki dönemin sertliğini de kabul etmiş oldu.
Yumuşamanın başlangıcı, ziyaret gibi görülse de temeli yerel seçimlerin yapıldığı 31 Mart akşamı atılmıştı.
Adı sonradan kondu.
Erdoğan, 31 Mart akşamı partisinin 22 yıl sonra ilk kez ikinci sıraya düştüğü kesinleşince “seçimsiz 4 yıl” mesajı verdi. Yumuşamaya asıl ihtiyacı olan oydu.
Çünkü 2015 seçimleriyle girdiği kayıp sarmalı onu bu kez CHP’nin gerisine atmıştı.
Bir sonraki seçimin hiç ama hiç garantisi yoktu.