519,8 milyon euro. Eylül 2024 kuruyla 19 milyar 703 milyon 014 bin 446,55 Türk lirası. Tek seferde okuması bile zor. Ben söyleyeyim, neredeyse 20 milyar lira. Yalnızca aradaki yuvarlama payı bile neredeyse geçen senenin yılbaşı ikramiyesine eşit. Ki bir ana haber klasiği olarak bu paranın yüzde 2'sine tekabül eden 400 milyon liralık büyük ödülle kaç yat alınır, kaç kat çıkılır, garaja yan yana ne kadar Ferrari dizebilirsin gibi sorulara yanıtlar bulunmuştu yine. 

Bu yarım milyar euroluk dev hacim ise 105'e 68 m'lik bir yeşil sahaya dizilen 22 futbolcunun pazardaki toplam ederi. Hem de öyle futbolun beşiği İngiltere'de falan değil. Yanı başımızda, Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde.

Galatasaray’ın piyasa değeri 288, Fenerbahçe’ninki 231 milyon euro

Galatasaray 288, Fenerbahçe de 231 milyon euro piyasa değeri ile Türkiye'nin gelmiş geçmiş en pahalı kadrolarını bir araya getirdi. 100 milyonluk Osimhen, onun beşte biri değerindeki Amrabat ve En-Nesyri, 18’er milyonluk Sara ve Saint-Maximin ile son olarak 15 milyonluk Sallai de masaya birer sandalye çekince hafta sonu oynanacak mücadele doğal olarak ülke tarihinin finansal anlamda en değerli karşılaşması haline geldi. 

Geçen sene piyasa değerleri 474 milyon euroya ulaşan iki ezeli rakip kendi kırdıkları rekoru da tazelemiş oldu böylece. Sonuç ne olmuştu peki? Sarı-Lacivertliler, Galatasaray'ın şampiyonluk kutlama ihtimali olan 19.05 tarihinde (takımın kuruluş yılına da bir atıf), rakiplerinin 17 maçlık rekor galibiyet serisini sonlandırıp, uzun süre 10 kişi oynayıp kazandıkları dış saha maçını ayrı bir yere koyarlar elbette. Suyun öte tarafında travmatik etkiler yaratsa da bugünden geriye bakınca hikâyesinin, dramasının bir derbi maçına yakıştığını onlar da kabul edeceklerdir.