Filistin’de 1949’dan, Gazze’de 2006’dan bu yana bu kaçıncı ateşkes, saymakta güçlük çekiyoruz. Her bir ateşkesin ardından yeni bir savaş, yeni bir katliam ve yeni bir insanlık dramı yaşanıyor. 15 aydır süren bu sonuncusuna soykırım demekte bir beis görmüyoruz. 

7 Ekim 2023’te Hamas, İsrail’in ördüğü dikenli telleri aşarak İsrail’e saldırı düzenlemiş, yaklaşık 1200 kişi hayatını kaybetmiş; çoğu İsrailli 240 kişi de esir alınmıştı. Bu saldırıya hazırlıksız yakalanan ve neye uğradığını şaşıran İsrail yönetimi, gücünü kanıtlamak için her türlü uluslararası ve insani çağrıya kulak tıkayarak Gazze’de soykırım başlattı. 2 milyon kişinin yaşadığı bölgede bugün artık yaşanabilecek durumda neredeyse hiçbir alan, bina kalmadı. Hastaneler, okullar, -yine İsrail saldırılarından kaçan Filistinlilerin sığındığı- mülteci kampları gibi sivil yapılanmalar da yerle bir edildi. Bölgenin nüfusunun tamamı yerlerinden edildi, hem de defalarca. Gazzeli sağlık yetkililerine göre 50 bin kişi hayatını kaybetti. İngiltere’de yayınlanan yüksek prestiji sağlık dergisi Lancet’e göre, bu sayı muhtemelen gerçek ölü sayısının çok altında.