Türkiye’de mahkemeler kimi durumlarda gizli tanık beyanına başvurabiliyor. Ancak bu beyanların delil olarak kabul edilmesi yargılamaların adil olup olmadığı konusunda endişelere neden oluyor. Zira gizli tanıklık, zaman zaman savunma hakkının önüne geçebilen durumlar yaratabiliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanma kararında da gizli tanık ifadeleri delil olarak sayıldı. Peki gizli tanıklık aslında ne? Türk hukuk sisteminde ne zamandan beri uygulanıyor? Yargılamanın adilliği konusunda ne gibi sorunlar yaratabiliyor?

Fayn, gizli tanıklık hakkında bilinmesi gerekenleri derledi. 

Gizli tanık kimdir?

Tanık, bir suç konusu olay hakkında bilgi ve görgüsüne danışılan kişi demek. Ancak tanıklar ya da onların yakınları, bu tanıklık nedeniyle ağır bir tehlikeyle karşı karşıya kalacaklarsa, kimlik bilgileri saklı tutuluyor. Bu uygulamanın amacı, tanığın söz konusu suç hakkında baskı ve tehdide maruz kalmadan gerçekleri anlatmasını sağlamak. Ancak Türkiye’de gizli tanıklığın amacından saptığına ilişkin epey eleştiri var. 

Gizli tanıklık hangi suçlarda geçerli? 

Türkiye'deki hukuk sisteminde tanık koruma tedbiri şu hallerde kullanılıyor: belli ağırlıktaki suçlar, örgütlü suçlar ve terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar.

Tanıklar hakkında tedbir kararı alınırsa yani “gizli tanık” olunursa mahkemede dinlenirken de özel önlemler alınıyor. 

Bir kişinin gizli tanık olması gerektiğine kim, neye göre karar veriyor?

Savcılar ve mahkemeler karar veriyor. 

Gizli tanık olmak için görgü ya da bilgi sahibi kişi bizzat savcılığa giderek bir suç konusu hakkında tanıklık yapmak istediğini söylüyor. Kendisine karşı olası tehlikeleri anlatıyor. Bazen de savcılar, bilgisine başvurmak istediği kişileri davet ediyor ve onlara gizli tanıklık teklif ediyor. 

Kimlerin gizli tanık olacağına savcılar karar verse de, mahkeme heyeti, gizli tanığın kimliğini ve neden gizlenmek istediğini biliyor. Ayrıca, mahkemelerin de gizli tanık ifadelerine itibar etmeme ihtimali mevcut. 

Gizli tanıkların savcılık aşamasındaki ifadeleri nasıl alınıyor?

Gizli tanık ifadesi emniyette, karakolda alınmıyor. Yalnızca savcılar ifade alabiliyor.

Gizli tanıklar, mahkemede dinlenmiyor mu?

Türkiye'de ceza yargılamalarında kural, yargılamanın yüz yüze yapılması. Yani, hakimler, Cumhuriyet savcısı, sanık, avukatlar ve tanıklar duruşmaya gelirler. Bu kişiler duruşmada ifadelerini verirler ve hakimler, cumhuriyet savcısı, sanık ve avukatlar, sormak istedikleri soruları tanıklara sorarlar. Tanıklar çelişkili ifade verirse, açıklama yapmaları istenir. Hatta gerekirse bu tanıklar hakkında yalancı tanıklık suçundan soruşturma açılır.

Gizli tanıklar açısından ise bu kural tam olarak uygulanmıyor. Mahkeme, gizli tanığın fiziksel görünümünü engelleyecek bir yöntem belirleyerek, onun duruşma salonunda dinlenmesine karar verebiliyor. Mesela ses ve görüntülerini değiştiriyor. Gizli tanıklar uzaktan duruşma salonuna bağlanıyor. 

Ama bunun da istisnası var. Güvenlik başka türlü sağlanamayacaksa, gerçeklerin de ortaya çıkması için zorunluysa, hakim gizli tanığı tek başına da dinleyebiliyor. 

Gizli tanık ifade verirken soru sorulabiliyor mu?

Ceza yargılamasında tanıkların anlattıklarının doğru olup olmadığını anlamak için onlara tanık olduklarını söyledikleri olayla ilgili sorular sormak çok önemli. Ama bir yandan da sorulan sorular nedeniyle gizli tanıkların kimlikleri ortaya çıkabilir ve bu sebeple hayatları tehlikeye girebilir. O yüzden de sanıkların adil yargılanmasını sağlamakla, gizli tanıkları koruma arasında hassas bir denge var.