43 yıl önce bugün, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı askeri darbesini yaşadı.

12 Eylül sonrası, sadece resmî rakamlara göre 650 bin kişi gözaltına alındı, 230 bin kişi askeri mahkemelerde yargılandı. Cezaevlerinde 300 kişi öldü, 48 kişi idam edildi, 1,7 milyon kişi fişlendi.

Darbe, o dönemi yaşamış herkesi travmatize etti. Bu travmaların izleri, en çok da kitaplar, filmler, sanat eserlerine yansıdı.

12 Eylül’ün karanlık ruhuyla duygudaşlık kurabilmek için dokuz filmlik bir seçki.

Uçurtmayı Vurmasınlar

Tunç Başaran, 1989 

Darbe sonrası cezaevlerinde yaşananları beş yaşındaki bir çocuğun gözünden izlediğimiz başyapıt. Çekimler Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi’nde yapıldı. O yıl Türkiye’nin Oscar adayıydı. Altın Portakal’da dört ödül aldı.  

Sen Türkülerini Söyle

Şerif Gören, 1986 

Kadir İnanır’ın hayat verdiği Hayri karakteri, 12 Eylül döneminde düştüğü cezaevinden yedi yıl sonra çıkar. Ancak hayat, geride bıraktığı gibi değildir. Ailesi, arkadaşları, hatta bütün dünya değişmiştir. Melankoli, hayalkırıklığı ve uyumlanamamanın hikayesi...

Beynelmilel 

Sırrı Süreyya Önder & Muharrem Gülmez, 2006 

Kaynak: MUBİ

Darbe sonrası Adıyaman’da bir grup geleneksel müzisyen, sokağa çıkma yasağından dolayı ne yapacağını şaşırır ve hapse düşer. Sıkıyönetim komutanı da onlardan askeri nitelikli bir orkestra çıkarmaya çalışır. Görev, kenti ziyarete gelecek konsey üyelerinin bando mızıka eşliğinde karşılanmasıdır.