Covid-19 salgınının ilk iki yılı boyunca pek çok mikroptan uzak kaldık. Bütün dünya Covid-19’a boyanmıştı. 

O sıra aşılandık, olmadı hastalandık ama bu lanete karşı belli bir aşinalık geliştirebildik. 

Bu olurken, diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı biraz daha kırılganlaştık. 

Şimdi hayat ve mikroorganizmalar kaldıkları yerden devam ediyorlar. Sadece Covid-19 değil, 32 kısım tekmili birden geldi.

Göğüs kafeslerimiz isyanda, hönk hönk öksürüyoruz. Haftalarca geçmiyor, karnımıza ve başımıza ağrılar sokuyor.

Geçmek bilmeyen öksürüğün sebepleri, uzman görüşleri ve birkaç ufak tavsiye.

Acil servis ana baba günü

Bugünlerde siz de etrafınızda birinden duymuşsunuzdur: Enfeksiyonun kendi geçtiği halde sineyi bir türlü terk etmeyen bir öksürük belası var. Kitlesel bir bela. 

Öksürmekten geceleri uykusundan olan, karnına ağrılar giren, boğazı tahrişten acıyanlar... Bu sezonun üst solunum yolu enfeksiyonları, hastaları da, hekimleri de çileden çıkarıyor. 

BBC’ye konuşan uzmanlar, aile sağlığı merkezlerinde her doktorun günde en az 100 hasta gördüğünü söylüyor.

Yine o: Covid-19 

İlk iki şüpheli, elbette Covid-19 ile artık ailemizin bir ferdi olan influenza, yani grip. 

Aşılar, kazanılan bağışıklık ve hastalığa neden olan virüsün geçirdiği mutasyonlar nedeniyle, Covid-19 ilk çıktığı günlerdeki kadar öldürücü değil. Ancak hekimler, yoğunluğun pandeminin ilk zamanlarını aratmadığını söylüyor.