19 Mart sabahı, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da olduğu 106 kişi, haklarında çeşitli soruşturmalar için gözaltı kararları alınmasıyla uyandı.
Gösteri ve yürüyüşlerin dört gün boyunca yasaklandığı İstanbul, sıkıyönetim günlerini aratmayan bir sabahta belediye başkanlarının evinin yüzlerce polisle basılmasına tanıklık etti.
Yaşananlar pek çok insanın aklına muhaliflerini çeşitli suçlama, soruşturmalarla saf dışı bırakan Vladimir Putin'in Rusyasını getirdi.
Tıpkı Rusya’da Devlet Başkanı Vladimir Putin’in muhaliflerine, muhalefet etmekten değil de, başka suçlardan soruşturma açılması gibi, İmamoğlu’na da yolsuzluk ve terör suçlamaları yöneltiliyor.
Rusya’dan farkı ise Putin’in ülkesinde halk tarafından onaylanma oranı yüzde 80’in altına düşmezken, Türkiye’de iktidar partisi son yerel seçimlerde sandıktan birinci parti çıkamadı. Gözaltına alınan İBB başkanı İmamoğlu’nun ise son anketlere göre en az Cumhurbaşkanı Erdoğan kadar halk desteği var.
İmamoğlu “çıkar amaçlı suç örgütü lideri” yani mafya lideri olarak tanımlandı
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını belirleyeceği 23 Mart’taki ön seçim için il il gezen Ekrem İmamoğlu gözaltına alındıktan sonra son zamanlardaki ilginç dava ve soruşturmaların adresi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bir açıklama yaptı.
Açıklamada İmamoğlu için mafya liderleri için kullanılan “çıkar amaçlı suç örgütü lideri” tanımı kullanıldı. İmamoğlu’nun basın danışmanı Murat Ongun ve İmamoğlu’na yakın iş insanları Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş ve Ertan Yıldız da örgüt yöneticisi olarak tanımlandı.
Bu isimlerle bağlantılı 100'den fazla şüpheli hakkında, irtikap, rüşvet, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek, ihaleye fesat karıştırmak suçlarından gözaltı kararı alındığı anlatıldı.
Savcılığın iddialarına göre, İmamoğlu ve ekip arkadaşları, “piyon kişiler üzerinden alım satımlar yaparak suçtan elde ettikleri parayı akladılar, para transfer ve tahsilinde ‘gizli kasa’ diye tabir edilen sivil kişileri kullandılar. İBB ve iştirak şirketleri tarafından yapılan açık hava reklam mecralarına ilişkin ihaleler, hizmet alımları ve sözleşmelerde usulsüzlük yaptılar.”
Yine savcılığın iddiasına göre, İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden beri çıkar amaçlı kurulan suç örgütünün lideri.
Ancak Savcılık açıklamasında, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı seçildiği 2014 yılından beri neden yasal tedbir alınmadığına ve bu operasyonların neden cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamasının hemen ardından yapıldığına dair bir bilgilendirme yer almıyor.

Savcılığın iddiasına göre, İmamoğlu ve diğer şüpheliler, KİPTAŞ A.Ş., KÜLTÜR A.Ş., MEDYA A.Ş. ve İSFALT A.Ş. gibi belediye iştiraklarından ihale alarak, ihale bedellerinin bir kısmını İmamoğlu ile ilişkili şirketlere aktardılar.
Savcılık heybeden biraz da terör çıkardı
Yolsuzluk iddialarına ek olarak, İmamoğlu ve arkadaşlarına terör suçlamasına yönelik iddialar da yönelten İstanbul Savcılığına göre, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Ekrem Şahan ve Reform Enstitüsü başkanı Mehmet Ali Çalışkan’ın da olduğu yedi kişi de PKK’ya yardım etmekle kalmadı, örgüt yöneticileri Cemil Bayık, Mustafa Karasu gibi isimlerden talimat alıp uyguladı.
Savcılığın yaptığı açıklamadaki iddialara göre, CHP kontenjanından seçilen bazı belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcıları terör örgütüyle bağlantılı. Ayrıca belediyede terör örgütü mensupları ve sempatizanlarının işe alındığı da yöneltilen suçlamalar arasında.
Savcılığa göre, DEM Parti ve CHP’nin bazı bölgelerde seçim ittifakı yapmak için kurduğu kent uzlaşısı da bir terör faaliyeti:
“İmamoğlu’nun diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde, belediye meclis üyesi listelerinin kendisinin onayıyla belirlenmesi de nazara alındığında terör örgütünün yönetimince de ifade edilen metropollerde etkinliğinin artırılması amacını taşıyan kent uzlaşısı faaliyetine bilerek iştirak etmek suretiyle PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri anlaşılmakla…”
Hukukçulara göre terör soruşturmasından verilen gözaltı kararı kritik. Çünkü bu soruşturma, İBB’ye kayyum atanmasının da önünü açabilir.

Erdoğan turpun büyüğü demişti
İmamoğlu ve diğer belediye çalışanlarına yönelik başlatılan bu operasyonlar ilk değil. Daha önce de Esenyurt ve Beşiktaş Belediyelerine operasyon yapılmıştı.
17 Ocak'ta CHP'li Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın ‘‘suç örgütüne üye olmak’’, ‘‘ihaleye fesat karıştırmak’’ ve ‘‘haksız mal edinmek’’ ile suçlanarak tutuklanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onlar da çok iyi biliyorlar ki daha turpların büyükleri heybede. Telaşlarının sebebi bu," demişti.
İmamoğlu ise katıldığı bir televizyon programında Erdoğan’ın bu sözlerinin, kendisine ve çalışma arkadaşlarına yönelik operasyonların, tıpkı 2012’de Gülen örgütüne bağlı isimlerin yürüttüğü Ergenekon davalarında olduğu gibi savcılığını üstlendiğinin ilanı olduğu şeklinde yorumlamıştı.
İmamoğlu bu sefer giyindi
31 Mart 2019’da yapılan ve İmamoğlu’nun eski Başbakan, Meclis Başkanı Binali Yıldırım’a karşı yarışıp kazandığı seçimler, yine yargı eliyle, iptal edilip yenilenme kararı verildiğinde İmamoğlu, kendisine desteğe gelenlerin karşısına çıkmıştı.
Kravatını, ceketini çıkartan ve kollarını sıvayan İmamoğlu, “Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var. Biz adalete susamış demokrasiye inancı tam Türk gençliğiyiz. Bu ülkede karar vericiler gaflet, dalalet, hatta ihanet içinde olabilirler. Ama biz asla vazgeçmeyeceğiz. demişti.
Kollarını sıvama ve ceketini çıkarma İmamoğlu’nun ikonik hareketi oldu.
19 Mart’ta sabaha karşı gözaltına alınırken ise, kravatını taktığı, gömleğini düzelttiği bir video çeken İmamoğlu, “Kendimi milletime emanet ediyorum. Dimdik ayakta olacağım. Mücadeleye devam edeceğim” dedi.
Borsa devre kesti
19 Mart sabahı başlayan gözaltı dalgası ekonomiyi de sarstı. Gözaltı kararlarının ardından Borsa İstanbul 100 endeksi güne yüzde 6,87 oranında sert düşüşle başladı. Açılışta 741 puan kaybederek 10.060 seviyesine gerileyen endeks, saat 09:55 itibarıyla devre kesici uygulamasına gitti.
Dolar kuru, günün erken saatlerinde tarihi zirvesini görerek 41 TL'yi aştı, Euro/TL ise rekor kırarak 44 TL seviyesine çıktı. İki kur da ardından hafif geri çekildi.
Reuters'a konuşan bankacıların hesaplamalarına göre, Merkez Bankası Türk Lirası'ndaki sert değer kaybı sonrası 10 milyar dolara yakın satış yaparak piyasaya müdahale etti.


İmamoğlu vazgeçmiyor
İmamoğlu, gözaltına alındığı sırada, CHP’nin 23 Mart’ta Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için yapacağı ön seçime hazırlanıyordu.
CHP, hakkında soruşturmalar bulunan İmamoğlu’nu başkanlık seçimlerinin yapılmasının planlandığı 2028 yılından önce aday ilan ederek, ona bir çeşit koruma kalkanı sağlayabileceğini de düşünmüştü. Zira, ön seçimle belirlenmiş bir adaya çok fazla baskı yapılamayacağını düşünmüştü.
23 Mart’ta yapılacak olan ve CHP üyelerinin oy kullanacağı ön seçimlerde tek aday İmamoğlu. Ayrıca, partiye yeni üyelik süresi de cumartesi mesai saatine kadar uzatıldı. Ancak CHP, kendi üyeleri dışındaki vatandaşları da Pazar günkü seçimde
İmamoğlu'na yönelik operasyona karşı seslerini yükseltmek üzere sandıklara davet etti.
CHP yönetiminin, ön seçimden cumhurbaşkanı adayı çıkması beklenen İmamoğlu'nun "tutuklanma" ihtimaline karşın, yeni bir aday tartışmasına şimdilik girmeyeceği aktarıldı.
Yavaş İstanbul’da
Ayrıca, ön seçim yarışına girmeyeceğini söyleyen ama cumhurbaşkanlığı adaylığı iddiasından da vazgeçmediğini daha önce ifade eden Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’ın bu iddiasını şimdilik askıya aldığını açıklaması da memnuniyet yarattı.
Yavaş gelişmeler üzerine yurtdışı ziyaretini yarıda keserek İstanbul’a geldi. Bir süre İstanbul’da kalacağını açıklayan Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasına geçti ve İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu ile görüştü.
Yavaş, Türkiye’deki yargıya olan güvenin azaldığına işaret etti:
“Böyle bir ülkede hiç kimse ticaret yapmak istemez. Bir an evvel parlamenter sisteme geçilecek yolların açılması lazım. Biz hukuka güvenmeyeceksek neye güveneceğiz? Devletin de herkesin en büyük güvencesi tarafsız ve adil bir hukuk sistemidir”
İmamoğlu’ndan mesaj var
Gözaltına alınmasından bir gün sonra, 20 Mart sabahı İmamoğlu’nun sosyal medya hesabından, daha önce yaptığı bir konuşma paylaşıldı.
Paylaşımda “Dayanışmanın ve umudun önünde hiçbir güç duramaz. Mücadelemiz çocuklarımız için, hak için, hukuk için, adalet için, güzel yarınlar için” denildi.
Destek gösterileri
İmamoğlu ve diğer gözaltına alınanlara destek için çeşitli gösteriler de düzenlendi.
19 Mart akşamı İBB binasının bulunduğu Saraçhane önünde toplanan kalabalık, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Tayyip içeri, Ekrem dışarı” “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganları attı.
Mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özel, "Bugün milletin iradesi bir yargı darbesiyle elinden alınmak istenmektedir. İstanbulluların tam 3 kez seçtiği, emanet ettikleri Ekrem İmamoğlu'na yapılan darbe girişimi, milli iradeye yapılan darbe girişimidir! Erdoğan, İmamoğlu'nun aday olmasından korkuyor, o yüzden mi gözaltına aldık diyecekler?" dedi.
Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu da Saraçhane mitingine geldi. Herkesi 23 Mart’taki ön seçimde oy kullanmaya çağırdı:
“Bugün gözaltına alınan sadece Ekrem İmamoğlu değildir, 16 milyon İstanbul'un iradesidir. Kent Lokantası sayesinde et yüzü gören emeklilerdir, yurtta kalan gençlerdir... Bugün hepimiz gözaltındayız! Gözaltına alınan daha adil, demokratik Türkiye Cumhuriyeti umdudur! Bütün CHP'liler, halkımız, 23 Mart'ta oy verin, kendisini Türkiye Cumhuriyeti'ne emanet etti. Sevdamız bu güzel cumhuriyet. 23 Mart'ta hepimizin sesi gür çıkmalı, hiç fire vermeyeceğiz. 23 Mart'ta oy vereceğiz, bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nı hep birlikte seçeceğiz. Kurtuluş yok hep beraber, ya hep beraber, ya hiçbirimiz!"
Ayrıca İstanbul Üniversitesi ve ODTÜ öğrencileri de İmamoğlu'na yönelik operasyonu protesto etti.
İmamoğlu'nun diplomasını iptal eden İstanbul Üniversitesi'nde öğrenciler, polis barikatını aşarak ana kapı önünde eylem düzenledi. ODTÜ öğrencileri de 19 Mart gecesi geç saatlere kadar protestolarını sürdürdü. Kızılay'a yürümek isteyen öğrencilere polis biber gazı ile müdahale etti.
Öğrenci protestoları birçok kampüse yayıldı
İmamoğlu'na yönelik operasyonun ikinci gününde, yani 20 Mart Perşembe günü, İstanbul Üniversitesi ve ODTÜ öğrencilerinin başlattığı eylemler diğer kampüslere de yayıldı.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Yıldız Teknik Üniversitesi'ne, Galatasaray Üniversitesi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nden Bilkent Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi'ne birçok kampüste öğrenciler protesto gösterileri düzenledi.
Öğrencilerin başını çektiği eylemler, ikinci günün akşamı Türkiye'nin birçok kentine de yayıldı.
20 Mart akşamı Saraçhane'de konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bana diyorlar ki 'Sokak çağrısı mı yapıyorsun?' Evet. Evet. Evet. Kimse artık CHP'den salonlarda siyaset beklemesin. Bundan sonra sokaklardayız." dedi.