İlk kez 1989’da düzenlendi İstanbul Tiyatro Festivali… O günden bugüne hem tiyatro profesyonellerinin hem de tiyatroseverlerin hayatında önemli bir yer tuttu. Dünyaca ünlü sanatçılar, tiyatro toplulukları Türkiye’ye ayağımıza geldi, o salonlarda unutulmaz anlar yaşandı; Türkiye’den sanatçılar prömiyerler yaptılar, yeri geldi dünyaya seslerini duyurdular. Böylece yıllar geçti.

Eskiden dar bir kitleye hitap eden festival de yıllar içinde daha da popülerleşti. Çoğu oyun için biletler satışa çıkar çıkmaz amansız bir rekabet başladı, kuyruk bekleyenler, bazen “servet” ödeyenler yerini garantiledi.

Ama o oyunları izleyecek şanslı azınlık arasında olmayan pek çok kişinin de ilgi alanında İstanbul Tiyatro Festivali. İzleyemesek de hoşumuza gidiyor yakınlarımızda böyle insana umut veren, gündemin ağırlığından ve fecaatinden boğulan zihinlerimize bir oksijen veren aktivitelerin olması.

Mehmet Birkiye’nin küratörlüğünde hazırlanan programda, toplamda 19 tiyatro, 5 uluslararası ve 14 yerli tiyatro, dans ve performans gösterileri var. Sizler için çalıştık ve öneriler hazırladık.

Shakespeare sevenler buraya

“Hani Shakespeare hiç yaşamamış olsa ne olurdu acaba?” 

Bu soruyu zaman zaman düşündüren ve “herhalde drama namına pek bir şey yapamazdık” diye cevaplatan, her devrin günceli İngiliz üstad festivalin gözdelerinden…

Tam üç Shakespeare uyarlaması var programda…

İlki ve herhalde festivalin en merak edilen, bilet almak için kaş göz yarılan, torpil aranan oyunu, çağdaş tiyatro dünyasının süper yıldız yönetmeni Thomas Ostermeier’in en az kendisi kadar yıldız oyuncu Lars Eidinger’i başrolde oynattığı III. Richard… Bir Ostermeier oyununun 10 yıl sonra yeniden İstanbul’da olması festivalin heyecanlarından biri. Biletler kapanın elinde kalıyor. Belki de o el sizin elinizdir. Son birkaç bilet kalmış aldığımız duyuma göre… (18-19 Kasım, Zorlu PSM)