Yeterse yeter. Ülkesini seven ama dünyayı da bilen bir vatandaş olarak ben de belediye başkanlığına adaylığımı koyuyorum. Neyim eksik? Benim de projelerim, fantezilerim var.
Hem de bunlar ülkenin gerçekliğiyle çelişmeden, küresel sorun ve yaklaşımları da gözeten projeler. Diğerlerininki gibi bir takım proje simsarlarının kopyala yapıştır vaatleri değil benimkiler.
Herkes bilir teleferik vaat etmeyi, parklar, yollar önermeyi ama bunları küresel bir vizyona oturtup kentleri gelenek görenek ve alışkanlıklarımızla uyumlu bir bakışla yönetmek maharet, birikim ve anlayış gerektirir.
Yani ben de adayım, hem yerli ve milli, hem de beynelmilel bir aday.
Vaatlerimin merkezinde iki temel saptama var: Kapitalizm, hikmetinden sual olunmaz, alternatifi olmayan bir sistemdir ve/fakat dönemin ruhunu anlamayan, beceriksiz yöneticiler yüzünden kentlerimiz yaşanmaz hale gelmektedir.
Merkezine bu ön kabulleri alan belediyecilik anlayışım kentimin ekolojik sorunlarını, kapitalist sistem içinde üretilecek yerli ve milli, çığır açacak devrimci projelerle çözmeyi vadediyor. Birkaç örnek projemden bahsederek meramımı somut olarak ifade etmiş olayım.