Çevrimiçi alışveriş imkânlarının artıp yaygınlaştığı pandemi ve sonrasını kapsayan yıllarda, kasım ayı ayrıca bir öneme sahip hale geldi.
Artık kasım dendiğinde yalnızca sonbaharın son günlerini, yaklaşan kışı ve kasımda bir başka olan aşkları değil; alışveriş sepetimizde aylardır bekleyen “o şeyi” anımsıyoruz.
11.11., şahane kasım, muhteşem indirim, Black Friday derken hemen her gününde alışverişe davet eden bu ayı tüketim çılgınlığına kapılmadan bitirebilmek, mayınlı arazide yürümek gibi.
Elbette halihazırda listemizde olan ve ihtiyaç duyduğumuz ürünleri almak için bu günleri beklemenin eleştirilir hiçbir tarafı yok. Peki ya aldıklarımızın hangilerinin gerçek bir ihtiyaç hangilerinin ise geçici bir heves olduğundan emin miyiz? Minimalist olmak bizi bu sorulardan kurtarıp özgürleştirir mi?
Efsane kasıma efsane bir kapanış yaparken bilinçli tüketici olmaya dair sorularımızı, Türk İşi Minimalizm isimli blog sitesinde ve Instagram hesabında minimalizm ve sürdürülebilir yaşam konularında paylaşımlar yapan Sadeleşerek Özgürleş kitabının yazarı Hale Acun Aydın’la konuştuk.
Kara Cuma’nın karalığı
Black Friday ya da Türkçe “Kara Cuma,” Amerika’da Şükran Günü’nden sonra gelen ilk cuma günü için kullanılan bir tabir. Noel alışveriş sezonunun başlangıcı olarak görülen bu gün, mağazaların erken açılıp geç kapanması ve indirimli satışların yapılmasıyla biliniyor.