Türkan Saylan, Kuddisi Okkır, Ali Tatar hayatını kaybetti.

Onların kıskaca alındığı Ergenekon, Balyoz, Gezi gibi davalarla yüzlerce insan mağdur edildi.

Hatta o mağduriyetler iktidar karşıtları için hâlâ devam ediyor.

Erzurum'un Pasinler İlçesi’den ABD’nin Pensilvanya Eyaleti’ne uzanan sırlarla dolu hikayenin başrolündeki Fethullah Gülen ve örgütünün kararttığı onlarca hayat var.

O hayatların karartılmasının temeli, 1960’lara, Gülen’in Erzurum’dayken Komünizmle Mücadele Derneği’ni kurduğu yıllara uzanıyor. 

O yıllar Gülen’in ABD’nin Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ile cicim aylarıydı. Yıllar içinde ilişkileri yeşerdi, serpildi, meyvelerini verdi. CIA aklıyla, örgüt sıkı bir hiyerarşik yapı kurdu; dünya imamı, coğrafi bölge imamı, ülke imamı, bölge imamı, il imamı, ilçe imamı, semt imamı, mahalle imamı, ev imamı tasarlanmıştı.

Bu yapılanmadaki en kritik yer ise devletin en hassas kurumlarından olan emniyet, ordu ve yargıydı. Örgüt bu üç alana da hakim olmak istiyordu.

Polis, adliye ve istihbarat arasındaki kapalı devre sistem nasıl çalışıyordu?

İlk ele geçirilen yer emniyet oldu, gerisi de çorap söküğü gibi geldi. Çünkü polisin operasyonları örgütün hedefleri için koç başı gibiydi. 

Polis, adliye ve istihbarat arasında kapalı devre bir sistem vardı.