Bebeklerin para için ölüme terk edildiği Yenidoğan çetesi skandalı sadece birkaç gün konuşuldu.

Her konuda yetkili olanlar bu konuda da sorumluluk üstlenmedi ve skandal Türkiye’nin gündem oyunları arasında kaybolup gitti.

Unutmamak için hazırladık.

Doktor, hemşire, 112 sağlık personeli, polis, jandarma, sahte bürokrat ve tetikçi… 

Bunlar, para için yenidoğan bebeklerin ölümlerine neden olmayı umursamayan, ailelerini dolandıran, kamunun kaynaklarını çalan ve bir savcıyı makamında tehdit etmekten çekinmeyen Yenidoğan Çetesi’nin üyeleri.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü suçlar soruşturma bürosunun hazırladığı iddianamenin hemen başında, bu çete yüzünden hayatını kaybeden 10 bebeğin isimleri yazıyor.

Delillerin ortaya koyduğu gerçekse çok açık:

Çetenin hareket noktası, bazı özel hastanelerin para kazanma hırsı oldu. 

Sağlık hizmetlerine değil, sağlığın ticaret yönüne odaklanan sistemden faydalandı. 

Denetimsizlik sayesinde işlerini büyüttü. 

Güç odaklarıyla kurdukları bağlar da pervasız olmalarını sağladı.

Çetenin başhekim, doktor ve sağlık çalışanlarından oluşan ilk ayağıyla ilgili iddianame artık mahkemede.

Mustafa Kemal Zengin ise makamında tehdit ettiği ve kendisiyle fotoğraf çektirmesini istediği savcı ile aynı kareye bu pozla girdi.

Zengin’in yönettiği çetenin silahlı kanadıyla ilgili soruşturma devam ediyor.

İşte polis fezlekesi ve iddianameye yansıyan ifadelerle başından sonuna skandalın detayları.