...Türkiye nereye gidiyor? 
Bir ülkede ekonomik bunalım neden doğar?
Sorumluluk kimdedir?...”
İmza: TÜSİAD (Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği)

Paniğe gerek yok! 

İçinde bu soruların olduğu ve dört gün art arda gazetelerde yayımlanan TÜSİAD imzalı ilan, 12 Mayıs 1979 tarihli. Hedef  Bülent Ecevit Hükümeti’ydi. İlanlarda Ecevit Hükümeti’ne yönelik ağır eleştiriler vardı. Bu ilanlardan altı ay sonra Ecevit Hükümeti istifa etti. Kimi siyaset yorumcuları istifanın sebebi olarak bu ilanları işaret etse de aynı yıl Ekim ayında yapılan ara seçimdeki başarısızlık Ecevit Hükümeti’nin istifasının görünen nedeni oldu. 

TÜSİAD, biraz da iğneleme amacıyla “Patronlar Kulübü” olarak da tanımlanan bir kurum. 1971 yılında kuruldu. Türkiye’de işçi sınıfının yüzünü sol partilere döndüğü, sınıf mücadelesinin sendika örgütlülüğü ile yükseldiği dönemde sermaye sahipleri de belli ki örgütlenme ihtiyacı duymuştu. 

İstanbul sermayesi ağırlıklı olan TÜSİAD üyeleri köklü sanayici ailelerin yer aldığı, iyi eğitime sahip burjuva ideolojisini sindirmiş elitlerin toplandığı bir kurum olarak değerlendirilebilir. Üyeleri 4500 şirketi temsil ediyor. 

1990 tarihli Eğitim Raporu - İmam hatip uyarısı

Bir lobi yani daha çok perde arkasından hükümetleri, karar vericileri etkilemeye yönelik faaliyet yürüten TÜSİAD zaman zaman gerek başkanlarının açıklamalarıyla gerekse de hazırlattığı raporlarla topluma da seslenme ihtiyacı hissetti. 

TÜSİAD internet sitesinde ‘’hakkımızda’’ bölümünde yer alan ‘’Çalışmaları ile rekabetçi piyasa ekonomisi, sürdürülebilir kalkınma ve katılımcı demokrasi anlayışının benimsendiği bir toplumsal düzenin oluşmasına katkı sağlamayı amaçlar’’ ifadesi onu Türkiye’deki meseleler hakkında raporlar hazırlamaya itti. 

TÜSİAD, 1990 yılından bu yana belli aralıklarla bireysel hak ve özgürlükler, anayasa, kamu yönetimi ve seçim sistemi gibi konuları ele alan raporları, konusunda uzman kişilere yazdırdı ve kamuoyu ile paylaştı. 

Bu raporlardan en ses getirenlerinden biri, 1990 yılında, eski Gençlik ve Spor Bakanlarından ve aynı zamanda eski MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlarından Zekai Baloğlu’na yazdırdığı “Türkiye’de Eğitim” başlıklı rapordu. 

Raporda, İmam Hatip Lisesi mezunlarının ilahiyat fakülteleri yerine hukuk, kamu yönetimi gibi bölümleri tercih ettiği tespiti yer aldı ve bu durum eleştirildi. Rapordaki bu bölüm dönemin ANAP hükümetinin tepkisini çekti. 

O dönem ayak sesleri yavaş yavaş duyulan, içinde Erdoğan’ın da bulunduğu Refah Partisi bu raporu ve TÜSİAD’ı daha o dönemler not etmişti. Yeri geldiğinde Milli Görüş Hareketi çevreleri TÜSİAD için “İmam Hatip Liseleri ‘düşmanı’’ eleştirisini yapmaktan geri durmadılar.

1997 Demokratikleşme Raporu - İleri demokrasi önerileri

TÜSİAD’ın 1990’larda ses getiren bir diğer raporu ise 1997 yılında anayasa hukukçusu Prof. Bülent Tanör’e yazdırdığı ‘’Türkiye’de Demokratikleşme Perspektifleri’’ başlıklı rapor oldu. 

Rapor, Kürt Sorunu, Milli Güvenlik Kurulu, Diyanet İşleri Başkanlığı konularında dönemin şartlarına göre ileri demokratikleşme önerileri getiriyordu. Rapor çok tartışıldı. TÜSİAD eleştirildi ancak geri adım atmadı. 

Hatta iki yıl sonra Tanör’e 1997 raporunun ardından yaşanan tartışmalar ışığında yeni bir rapor hazırlattı. 2006 yılında ise bu kez yine anayasa hukukçusu Prof. Zafer Üskül yine TÜSİAD için ‘’Türk Demokrasisinde 130 Yıl’’ başlıklı bir rapor hazırladı. Bülent Tanör raporunun devamı niteliğinde, onu sahiplenen tarzda bir rapordu. Bu raporda da ileri demokrasi önerileri yer alıyordu. 

Rapor, dönemin AKP Hükümeti tarafından pek sevildi. Hatta Zafer Üskül aynı yıl yapılan seçimde AKP’den Mersin milletvekili seçildi.

‘’Eyyy TÜSİAD…’’

TÜSİAD, bu yılların ardından düzenli olarak kimi iş dünyasını, kimi de genel kamuoyunu ilgilendiren pek çok rapor hazırladı. 

Ancak 2014 yılından sonra TÜSİAD daha düşük profilli bir tutum izledi. Zira hükümete yönelik her eleştirilerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘’Eyy TÜSİAD…’’ ile başlayan suçlamalarının hedefi oluyorlardı. Hatta TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı ve TÜSİAD Başkanı koltukları kamuoyunca pek tanınmayan isimler tarafından doldurulmaya başlandı.