Geçen haftalarda yaşanan Christian Dior’un çanta krizini duydunuz mu?
Eğer duymadıysanız kısaca bahsedelim: Milano mahkemesi, Christian Dior marka çantaların üretiminde çalışan iki Çinli taşeron firmanın isçilerini sömürdüğünü tespit etti. İşçiler, 24 saat çalışmaları için fabrikada uyumaya zorlanmıştı.
Soruşturmanın ardından, LVMH (Moët Hennessy Louis Vuitton) Grup’un alt markası olan Christian Dior, bir yıl süreyle yargı idaresi altına alındı. Yani kayyım atandı.
Benzer bir karar Nisan ayında Giorgio Armani için de alınmıştı. Armani’nin tedarikçileri de işçilerini sömürmüş, ünlü marka da buna göz yummuştu.
Tedarik zincirinde emek sömürüsü
Dior ve Armani ile ilgili haberlerde altı çizilen anlatı, üretim maliyeti ile çantanın satış fiyatı arasındaki farktı.
Etik olmayan uygulamalarla üretilen çantaların ortalama 53 Euro'dan tedarik edildiği fakat Dior tarafından ortalama 48 kat kârla yaklaşık 2,700 Euro'ya satıldığı soruşturma kayıtlarından yola çıkarak haberleştirilmişti.
Fakat olayı skandal hale getiren markanın kâr marjı değil bu kadar global ve lüks bir markanın tedarik zinciri üzerindeki denetimsizliği ve sorumsuzluğu oldu.