“Sana ne oldu?” söyleşilerinde bu defa menopoz konuşuyorum: Menopoza girince sana ne oldu?
Kuşkusuz konunun çok farklı yönleri var. Bedende neler oluyor, kimyamız nasıl değişiyor, neler aksıyor, neler bir daha eski haline dönmeksizin değişiyor, buraları kurcalayan sorularım tabii ki var. Ama asıl merak ettiğim menopoz süreciyle bir kadının nasıl bir deneyim yaşadığı. İçeride neler oluyor, ruh durumu hatta karakter dedikleri gibi değişiyor mu, duygular çalkalanıyor mu ve bütün bunlar olurken hayatta ne oluyor? İlişkilere ne oluyor? Bütün bunlar olurken ihtiyaç duyulan destek kadınlara sunuluyor mu? Menopoz buradan bakınca bir son mu, bir başlangıç mı?
Gazeteci Melis Alphan kısa bir süre önce geçirdiği cerrahi bir operasyon sonucu menopoza aniden ve beklenmedik bir şekilde girmiş. Kendisinin Instagram’da bu süreçteki deneyimini samimi bir dille aktardığı, şimdiden epey ilgi gören ve kocaman bir dayanışma ağına dönüşen bir sayfası da var. Alphan’a hem yaşadıklarını sordum hem de bu dayanışmanın arkasındaki motivasyonunu.
Sormaya önce kendi hikayesinden başladım. Neler olmuş, neler yaşamış?
“Menopoza cerrahi operasyon sonrası, aniden ve beklenmedik bir şekilde girdim. Bu yüzden benimkine ‘cerrahi menopoz’ deniyor. Histerektomi ve ooferektomi (rahmin ve yumurtalıkların alınması) kararı sağlık nedenleriyle alınmıştı.”
Hazır mıymış peki menopoza? Evvelden değerlendirme fırsatı olmuş mu hiç, düşünmüş mü üzerine?
“Operasyonların getireceği hormonal değişimlere tam olarak hazırlıklı değildim. Pek de üzerine düşündüğümü söyleyemem. Menopozdan önce bir evre olduğunu ve bunun adının perimenopoz olduğunu veya progesteron diye bir hormon olduğunu bile bilmiyordum mesela. Yani tam bir menopoz cahiliydim! Hastanede birkaç gece kalacağım için bir arkadaşımın tavsiyesiyle aldığım menopozla ilgili kitabı yanımda götürmüştüm. Onu bile elime alamadım. Çünkü operasyondan sonra ancak birkaç günde kendime geldim.”
“Menopozun hayatımda bu kadar büyük bir yer kaplayacağını, bu kadar derin bir dönüşüm süreci olacağını fark etmemişim.”
Menopozun hayatına aniden girmesiyle kendini nasıl bir yerde bulmuş peki?
“Aslında ameliyat uzun zamandır gündemimdeydi. Sürekli ameliyatla ilgili detayları düşünmüşüm. Ameliyatı nerede olacağım, kim yapacak, işe ara vereceğim için çalışma arkadaşlarımı zor durumda bırakır mıyım, evde bakım ihtiyacım olur mu, eşime yük olur muyum… Bunların hepsi kafamı kurcalamıştı ama menopozu hiç düşünmemişim. Ameliyatı, bir sorunu çözecek adım olarak görmüşüm ama bu operasyonun ardından bedenimde ve hayatımda nelerin değişeceğini hiç hesaba katmamışım. Menopozun hayatımda bu kadar büyük bir yer kaplayacağını, bu kadar derin bir dönüşüm süreci olacağını fark etmemişim. Dürüst olmak gerekirse, menopoz benim için hep uzak bir ihtimal gibi görünmüş. ‘Bir gün olur, zamanı gelince bakarım’ diye düşündüğüm bir şeymiş. Bu yüzden ameliyat sonrası yaşadıklarım beni hazırlıksız yakaladı. Hormonların hızla düşmesiyle birlikte bedenimde farklılıklar hissetmeye başladığımda, bu konuyu ne kadar az düşündüğümü fark ettim. Sanki ameliyat bir kapıydı ve o kapıdan geçince her şey düzene girecekti. Ama o kapının ardından gelen menopoz, başlı başına bir yolculukmuş. Keşke buna daha önce hazırlansaydım ama şimdi en azından henüz bu sürece adım atmamış kadınların hazırlanmasına katkı vermeye çalışıyorum ve bundan dolayı çok mutluyum.”
Sonrasında neler yaşamış, yan etkileri hemen başlamış mı? Buna yönelik bir tedavi görüyor mu?
“Menopozal hormon tedavisine çok mesafeliydim. Çoğunluk gibi ben de o söylentiden etkilenmiştim: ‘Hormon tedavisi kanser yapar!’ Eve çıktığım gece birdenbire, o güne kadar hiç hissetmediğim bir sıcak basması yaşadım. İlk gece bir kez oldu. Ertesi gece birkaç kez. Üçüncü gece, beni uyutmayacak sıklıkta. O arada okumaya ve araştırmaya başlamıştım. Bir konuda araştırmaya başladığımda obsesif bir hale büründüğüm için, kısa sürede onlarca bilimsel makale okumuş, dünyada menopozla ilgili konuşan kim varsa dinlemiştim. Birkaç gün içinde hormona dair fikirlerim tamamen değişti. Ve ameliyatın üzerinden bir hafta geçmeden soluğu doktorda alıp menopozal hormon tedavisini talep ettim. Ben hazırlıklı olmasam da, beni benden çok düşünen arkadaşlarım vardı. Bir arkadaşım benim ameliyat olacağımı duyduğunda İtalya’daymış ve nasılsa lazım olur diye bana oradan iki kutu östrojen jel almış. Çünkü Türkiye’de satılmıyor. Doktora gittiğim günün akşamında jeli kullanmaya başladım. Birkaç gün içinde sıcak basmalarım geçti. Fakat çok daha beter başka bir sorun başladı: Şiddetli uykusuzluk. İki hafta boyunca uyumadım diyebilirim. Sonrasında ilaçlar, takviyeler ve türlü çabalarla birkaç saatlik uykular. Ben bunu yumurtalıklarımın alınmasına bağlarken, daha yeni ortaya çıktı ki, sebebi menopozun bana başka bir ‘hediyesi’ olan hipertiroidiymiş. Maceralarım böyle sürüp gidiyor. Galiba hala başlangıç seviyesindeyim. Henüz 2 ay olduğunu ve doğal akışında olmadan pat diye menopoza girdiğimi düşünürsek, kendime fazla yüklenmek de istemem.”