Bugünlerde Kemal Kılıçdaroğlu ile Abdullah Gül oturup birlikte bir kahve içecek olsalar dedikodusunu ağır şekilde yapacakları kişi hiç öyle Tayyip Erdoğan falan değil, doğrudan Meral Akşener olurdu.

Ağızlarından çıkar mı bilinmez, ama zihinlerinden geçireceklerinden şüphe edilmez cümle şu olurdu: “Kadının fendi ikimizi de yendi.”

Dedikodu dediğimize bakmayın esasen bu, siyasi tarihe geçmiş bir hakikat.

Meral Akşener’in ikisinin de Cumhurbaşkanlığını-hadi engellediği demeyelim ama-ağır şekilde darbelediği bir gerçek.

Öyle ya, 2018’de Abdullah Gül’ün muhalefetin ortak adayı olamamasının tek sebebi Meral Hanım’ın “Ben de adayım” demesiydi. 2023’te ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı beş lider tarafından kabul edilmişken itiraz edip Masa’dan kalkan-daha sonra dönmüş olsa da, muhalif kamuoyunun insicamı bozulmuştu bir kere-yine Meral Akşener’di.

6’lı Masa’yı kuran Kemal Kılıçdaroğlu’ysa yıkan da Akşener’di.

Akşener muhalefetin değil iktidarın bir oyuncusu mu?

Velhasıl Meral Akşener’in bu iki dönemde siyasette oynadığı rol belirleyici oldu.

Garabet şu ki, bu rol saflarında bulunduğu muhalefetin değil, hedefine koyduğu iktidarın lehinde tezahür etti.