Amerikan Basketbol Ligi NBA’in izlenmeleri son 10 yıldır düşüşte. 

Reytingler 2012 yılından beri %48 azaldı. 2024-2025 sezonunun daha ilk ayında ise %28’lik bir düşüş yaşandı

ABD basketbolunun neredeyse 100 milyar dolar olan piyasa değeri, seyircilerin ilgisini diri tutmaya yetmiyor. 

NBA’in aksine, Avrupa basketbolu ise bu alanda yükselişte. Kıtanın en prestijli basketbol organizasyonu Euroleauge’in televizyon izlenmelerinde 2024'te %27’lik bir artış gözlemlendi. 

Sadece Avrupalı izleyiciler değil, küresel yatırımcılar da Euroleague’in potansiyelini görüyor. Örneğin bu sezon 23-25 Mayıs’ta gerçekleşecek olan Euroleague Final Four tarihte ilk kez Avrupa dışında, Abu Dabi’de yapılacak. Arap ülkeleri şayet bir branşa gözünü diktiyse, burada bir değer ve ilgi oluştuğu yadsınamaz.

Sadece Ortadoğulu yatırımcılar değil, NBA de bu yükselişin farkında. Avrupa basketbolu gözleri öylesine üstüne çekti ki NBA Başkanı Adam Silver dahi artık Avrupa'da yeni bir turnuva ya da lig oluşturma olasılığını araştırdıklarını belirtti.

NBA'in Avrupa'da genişleme planları kapsamında, Manchester'ın NBA normal sezon maçlarına ev sahipliği yapması ve Manchester City'nin basketbol takımı kurarak mevzubahis NBA Avrupa Ligi’nde yer alması gündemde. NBA, bunun için City Football Group ile ortaklık yapmayı planlıyor.

Peki iki kıta arasındaki güç dengeleri neden ve nasıl değişiyor?

NBA'in itibarı 

Basketbolda NBA’de bir kariyer sahibi olmak, bir basketbolcunun erişebileceği en yüksek mertebe olarak görülür. Oyuncularına Avrupa’ya kıyasla daha güçlü kontratlar da öneren NBA hem maddi hem manevi açıdan basketbol yıldızlarının hedefi konumunda.  

Alperen Şengün’ün bu sezon NBA’de All-Star seçilen ikinci Türk basketbolcu olması ile yaşadığımız heyecan da bu ligin ne kadar prestijli olduğunu bize bir kez daha hatırlattı. 

Giresun’dan dünyaya: Alperen Şengün
Henüz 22 yaşında, tarihi bir başarının altına imzasını attı Alperen. Önünde tüm Türkiye’yi gururlandıracağı birçok an olacak. Ama şimdilik, en büyük başarısını bir kez daha büyük bir gururla söyleyelim… Alperen Şengün, All-Star.

Hal böyle olunca NBA bu zamana kadar dünyanın en iyi basketbolcularına ve rekabetlerine ev sahipliği yaptı. Michael Jordan’ın altın yılları ile geçen 1990’lar seyirciler için bir şölendi. 

Onu 2000’lerde Kobe Bryant’ın önderliğindeki Los Angeles Lakers ve hâlâ ekibin başında olan Gregg Popovich yönetimindeki San Antonio Spurs dönemi takip etti. Devamında da Jordan’la birlikte tarihin gelmiş geçmiş en büyüğü tartışmalarına konu olan LeBron James’in çağı başladı. 40 yaşını geçen LeBron hâlâ en yüksek performansını vermeye çalışırken son dönemlerde Luka Doncic ve Nikola Jokic gibi Avrupalı basketbolcuların yükselişi de lige damga vurdu.

Seyirciler neden ilgisiz?

Tüm bu cazibesine rağmen, NBA’in aynı zamanda bir medya ve eğlence sektörü ürünü olduğunu unutmamak lazım.